- Kategori
- Şiir
Her sancıda ölümü uysallaştıran bir sevda masalısın

Ey aşk...
Sen içinde yeşil gölgelerin oynaştığı bir deniz
Bağbozumu sonrası yeniden toprağa düşen bir tohumsun
Doğru notalarda yeri-göğü inleten bir melodi
Buğulu gözlerle sabahın göğsüne açılan bir penceresin.
Orkidesini arayan titrek bir yaban arısı
Korkak, sıcak, çekingen
Ve tutuşmayan küllerin korunda yanan bir güneşsin.
Sen sesi duyulan
Dibi görünmeyen derin suların adı
Şimşeği çeken toprağın ta kendisisin
Gönüllü rüzgarın önünde sürüklenen beyaz bir bulut
Sessizliklerin beslediği hüzne gebe bir hayatsın
Sen yağmurun ağlayışına kulak veren
Uzun ve zor bir gecesin...
Ey aşk...
Sen karanlık ruhların çığlıklarına sus diyen
Nefes olan
Kısırlaştırılmış duyguların ışığı
Yavaşlayan ezgilerin gücüsün
Sönen seslerin alevi
Küskün duyguların mimarısın
Ve senden olmayanların vazgeçilmez gururusun.
Sen nice zorluklara meydan okuyan
Yeni bir doğumun başlangıcı
Geç kalmış zamanların
Yaşanmamış yılların beyin gücüsün
Ve sen iddiasız silüetlerin önünden geçen
Gözleri baykuş kıvraklığında endişeli bir erkek
Yapay kürklerin içindeki genç bir kadınsın
Köleleşme, köleleştirme
Yabancılaşma, Çelişme
Sen her sancıda ölümü uysallaştıran
Bir sevda masalısın...
Rukiye Çelik
04.07.2008 10:01:00