- Kategori
- Deneme
Her şey zıddıyla kaimdir, kıymetlidir.

Hayatımızda mevcut her şeyin muhakkak bir zıddı vardır.
Zıddı olmayan hiç bir şey yoktur.
İyi, kötü zıddı olan her şeyi, bize bahşedilen akıl ve ferasetle ayırabiliyoruz.
Yaşamda, bizleri biz eden bu unsurlarla; ya iyi oluyoruz ya da kötü oluyoruz.
Herkes iyi olmak ister, kimse kötü olmak istemez ve kötülüğü tasvip etmez.
Ancak, idrak etme ve yorumlama kabiliyetimiz gereğince, iyiye kötüye karar veriyoruz.
Verdiğimiz bu kararlar, yaşantımızı, kişiliğimizi ve karakterimizi doğal olarak etkilemektedir.
Yaşadığım çevre, yetiştiğimiz aile, büyüdüğümüz ortam...
Sosyal çevremiz bizleri seçimler yapmaya zorlamaktadır
Ya iyi olmaya veya kötü olmaya zorlamaktadır.
Düşünün toplumda birileri size kötü dediği zaman, ne kadar huzursuz ve mutsuz olursunuz.
Bir de insanların size farklı baktığını düşünün.
Kendinizi ne kadar yalnızlaşmış, ötekileştirilmiş gibi hissedersiniz değil mi?
Tam tersi olarak, iyi dendiğini bir de düşünün!
Ne kadar mutlu, huzurlu olursunuz değil mi?
Dünyalar sizin olur, âdete hafifleşerek, havalara uçarsınız.
“İyi ki kötü ve kötülük vardır” derseniz, yoksa nasıl iyi olabilirsiniz değil mi?
Evet, her şey karşıtıyla vardır.
Tamamen bazı insanlara hitap eder.
Aynı zamanda, tamamen insanın inanıp inanmamasıyla da alakalı bir durumdur.
Bazıları kötü olana inanıp, onunla iktifa ederken,
Bazıları tam tersine, iyiye, iyiliğe inanarak, hayatlarını idame ederler.
İnanmışlığın gereği olarak, yaşamı yaşam yapan farklılıklar olduğunu,
Bu farklılıkların birbirinden bağımsız olarak, değişkenlik meydana getirdiğini,
Farklı kombinezonlar üzerinde, yaşamı yaşanır bir hale getirdiğini,
Gerçekçi bir yaklaşımla, zihnimizin de bunu anlamamıza yardımcı olduğunu bilmeliyiz.
Birbirine tezatmış gibi görünen birçok hadise, aslında birbirini tamamlar.
Kâinat da zıtlıklar içinde var olmuştur.
Gerçekler bu zıtlıklar içerisinde zuhur etmiştir.
Zıtlığıyla hayatımıza müdahale edilen her durumda, iyiliğin ve doğruluğun kıymeti anlaşılır.
Geceyle gündüzün farkını, kıymetini, hayr ile şerrin sonuçlarını, kadın, erkeğin farkını, iyilikle kötülüğün sebep olduklarını, yoklukla varlık farkını, fanilik, bakilik, hastalık ve sağlık, sıhhat…
Birçok konuda, zıtlıklar olduğunun farkına varırız.
Biri olmazsa, diğerinin kıymetini bilmeyiz, umursamayız.
Bu farklılıklarda, yüce yaratanın bizler için ibret verici, intizam ve hikmetleri vardır.
Zıtlıklar içerisinde doğruyu bulmak, iyi olmak, herhalde alınacak en güzel tat ve lezzet olsa gerek.
Bazı şeyler olmazsa, bazı şeylerin kıymetini belki de bilemeyeceğiz.
Her hayat sahibi, tamamen zıtlıklar içerisinde dönüp durmaktadır.
Veysel Karani’nin dediği gibi; “Hakk’ın rızası zıtlıklardadır.”
Hiçbir şey boş, lüzumsuz yaratılmamıştır.
İnsan şuuru, idraki, zıtlıkları görebilecek şekilde yaratılmıştır.
Gerçek ve hakikat zıtlıklarda tezahür etmektedir.
Önemli olan zıtlıklar içerisinde sırlar görmek ve bu sırları lâyıkıyla yaşamak.
Unutmayalım ki, her şey zıddıyla kaimdir ve kıymetlidir.
RESİM NETTEN ALINTIDIR
Kerim Baydak
Kbaydak61-artan@hotmail.com