- Kategori
- Futbol
Her yanımızı holiganlar sardı
Ne maç sever milletiz! Buna söyleyeciğim bir şey yok, çünkü maç izlemeyi ben de severim. Ama bu bir oyun! Ne savaş ne harp ne de düşmanlık. Sadece maç demek spor demek, kardeşlik demek, sevgiyi yaymak ve buna ek olarakta sevdiğimiz her şeyi şartsız olarak korumak, gelecek neslimize bu kardeşliği aşılamaktı. Ama ne yazıkki bu maçlar gerek basketbol gerek futbol olsun savaşa dönüşüyor birden.
Devletimizi koruyan askerlerimiz, polislerimiz buna dur demek yerine bu savaşa kendileri de katılıyor. (görevini yerine dürüstlükle getiren memurlarımıza sözüm yok) İzlerken inanın çok üzülüyorum. Maç sonunda skoru tahmin etmek yerine "acaba kaç yaralı olacak?" demekten kendimizi alamıyoruz.
Maçlara korkumuzdan gidemiyoruz. Takımlarımıza haykıra haykıra tezahürat yapamıyoruz. Çünkü kafamıza her an bir şişe, bir sandalye ve bir ses bombası gelebilir. Edilen küfürler de cabası. Hatırlayalım Fenerbahçe Galatasaray maçını! Eric GERETS'in kafasına 4 dikiş atıldı. Mondrogon'a ses bombası atıldı. Elinize ne geçti?
Böyle olmadan kardeşçe maçımızı zevkle izleyebilsek keşke. Bunu yapan sadece holiganlardır. Onları buradan kınıyorum. Gelecekte ne küfür, ne kavga, ne bomba ne de havada uçuşan objeler olmadan gönlümüzce zevkle, kardeşçe maç izlemek dileğimizdir.