- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
Her yolun başlangıcı yolcudur

yolculuk
Her yol bir yolcu bulur ama her yolcu bir yol bulacak diye bir kaide yoktur.
Mesela aşk yolunun her daim bir yolcusu vardır ama aşk için yollara düşmüş bir Mecnun yolunu bulamayabilir.
Mutluluk için de aynıdır, kariyer için de örnekler bir bir çoğaltılabilir. Her yolun bir yolcusu ve bu yolla ulaşan insanları vardır. Yol aslında edilgendir ve sabit zemindir, yolcu ise amildir yani etkendir, bu yolu kullanacak öznenin ta kendisidir. Yol pasif bir haldeyken aktif bir rolde gözükmesi, yolcu aktif bir haldeyken pasif bir hal alması yolun yolcusunu bulmasını sağlıyor ama her yolcu yolunu bulamıyor. Hangi alanda yolculuk etmek istersek isteyelim yol içimizde başlıyor. Başlangıç noktası içimizde ( duygu, düşünce ve hayata bakışımızda) saklı. Gizli bir yol değil ama insanlar yolu dışarıda ki etkenlerde aradığı için yolu bulması zorlaşıyor hatta ve hatta yoldan tamamen uzaklaşıyor. Yolu bulamamanın verdiği ızdırap ile birlikte suçu etrafında arıyor ya da yola ulaşmak için dışarıdan etkenler arıyor.
Halbuki aslında yol olarak adlandırdığımız ulaşmak istediğimiz soyut kavramların tüm yolları önce içimizde saklı. Kendimizi tanımadığımız için ya da insan fıtratını bilmediğimiz için, zahiri bir yolun peşine düşüyoruz ve define avcısı gibi ruhumuzu kazıp duruyoruz. İçindeki köprülerin farkına vardığı zaman da akılsız başın cezasını ayaklar çeker misali ruhunun yorulmasına neden oluyor.
Kendini tanıyan insanlar, insanlar herhangi bir yolun olmadığının farkındadırlar. Bu farkındalık yolu gerçek manada edilgen bir yapı almasını sağlar ve pasif kalır. Ve bu kişiler varılmak istenen duygunun aslında yolculuğun kendisi olduğunu yol ile yolcunun sanki birbirine preslenmiş gibi paralel eksende bitişik halde olduğunu bilirler. Bu bilinç ile atılan her adımın aslında yola ulaşılmış olduğunun farkındadır.
Kendimize sormamız gereken biz yolculuğumuzun neresindeyiz ? Ve bu yolculuktan keyif alıyor muyuz ?
Mustafa ŞAHİN