Her zaman iki ihtimal vardır

Her zaman iki ihtimal vardır. Yani en azından.  Taksim Gezi Parkı protestolarının sonunda da iki ihtimal var. Ya RTE bundan zayıflayarak  çıkar, ya da güçlenerek. Zayıflayarak ya da güçlenerek çıkması da en azından iki şeye bağlıdır. Bu protesto sürecinin akıllıca sürdürülmesine veya akılsızca sürdürülmesine. Akıllıca sürdürülmesi de iki şeye bağlıdır. Bir dozajın iyi ayarlanmasına, iki sürenin uzunluğunun iyi ayarlanmasına. Dozajı az tutarsanız başarısız olur çünkü etkisi olmaz,  yüksek tutarsanız da başarısız olur, bu defa en azından bazı çevrelerde ve bilfiil sürece katılmayanlarda reaksiyon uyandırır. Müddeti  kısa tutarsanız etkisi olmaz ama çok uzatırsanız sürece bilfiil katılmayanlarda reaksiyon yaratabilir.

Sürecin başında şu hava veya şu görüntü vardı. Bu protestonun AKP ile CHP ile dincilerle, dinsizlerle alakası yoktur, protestocuların içinde her gruptan, her görüşten insanlar vardır. Başı örtülüler de vardır, namaz kılanlar da vardır vs. Bu görüntü çok güzeldi, çok etkiliydi. Gençler, özellikle gençler hayatlarına müdahale edilmesine, kısıtlanmasına reaksiyon gösteriyorlar vb. Bu da güzeldi.  Ama malesef bu görüntü yavaş yavaş değişmeye başladı ve protesto,  içi RTE nefretiyle dolu olanların, nefretlerini kusma, hınçlarını dışa vurma ve adeta bir nevi intikam alma ve güçlerini gösterme havasına dönüşmeye başladı.

Şu beni çok etkiledi. Bu süreçte soysal medya hadi açık söyleyelim facebook ve twitter çok etkili ve çok başarılı bir şekilde kullanıldı. Sivil halk fevkalade başarılı şeyler yaptı. Hele o tencere tavayla oluşturulan müzik grubu, hemen yapıverdikleri ve koro halinde söyledikleri müzik muhteşemdi. Hepsini en içten duygularımla tebrik ediyorum. Bir Türk olarak gurur duydum.

Bu arada hemen bazı anketler falan yapılmaya başladı. Bu sabah radyoda dinledim. Protestocular arasında bir anket yapılmış. Katılanların yüzde 77 si galiba CHP taraftarı veya sempatizanı, yüzde 12 si galiba BDP taraftarı veya sempatizanı, kalanlar da uç fraksiyonlara mensup. AKP li ve MHP liler yok gibi. Yani bu iş gide gide CHP ve BDP sempatizanlarının bir hareketi  havasına dönüşüyor. Acaba gerçekten öyle mi. Eğer öyleyse hemen söyleyim  RTE bundan güçlenerek çıkar, nokta.

Evvelden beri söylüyorum. Bazı haklı protestoları, yürüyüşleri, mitingleri AKP karşıtlığıyla, RTE karşıtlığıyla özdeşleştirmeyin. Herşeyin içine Cumhuriyeti, Cumhuriyetin temel ilkelerini,  Atatürk’ü karıştırmayın.  Atatürk’ü zinhar AKP ve RTE karşıtlarının tarafına veya başına koymayın. Bırakın o bütün milletin sevgilisi olarak kalsın, saygın ve dokunulmaz yerinde kalsın. Onu getirip günlük politikaların içine sokmayın.

Ey kendini çok akıllı, çok aydın, başkalarını kalın kafalı, kaz kafalı, satılmış gören, kendini bu milletin asıl sahibi ve koruyucusu gibi gören iyi niyetli delikanlı ruhlu vatandaşlarım. Please cool down.