Herkes konuşmalı, üstelik bu Fazıl Say'sa daha çok.

Fazıl  Say konuşuyor. Eserde üretiyor. Türkiyenin dünyaya tanıtımına sanatı ile  her zaman katkıda bulundu. Yıllarca konuşmadı, sustu, o zaman cici çocuktu. Zaten öyle olmalıydı, konuşmamalıydı. Başkalarının gözünde, konuşmasa düşünmese hep suskun kalsa ne kadar iyi olurdu. Nerede ise, Nazım Hikmet gibi olma  ve bir sürü zorluklara maruz kalma riski var. Çünkü konuşmaya devam ediyor. Yaşadığı ülkelerde, yıllar içinde insanlara verilen önem değeri gördükten sonra, bunları unutup konuşmadan rüzgarın istikametine uygun hareket etse elbette kimse rahatsız olmazdı.

İster beğenin ister beğenmeyin, konuştuklarına harfiyen katılın veya toptan reddedin, bunların hepsi olabilir. Özgürce konuşma, fikrini beyan etme hakkı her zaman olmalı. Sanatını ve kendini değersizleştirmek bizim insanımızın hep yaptığı yanlışlıklardır. Doğrusu Sanatçının düşüncelerini korkmadan konuşmasıdır. Dün konuşmadılarsa bu gün artık konuşmalılar. Düşünceye veya fikirlere katılmak o tamamen farklıdır.

Demokrasi beyinde yürekte ve icraatta olmalı. Azınlık için de olmalı çoğunluk için de olmalı. Ülkemizde düşünceler geliştikçe, insanlar birbirini dinleyip tahammül gösterdikçe gelişme daha hızlı olacak diye düşünüyorum. Fazıl Say, O, besteler yapmalı, fikirlerini anlatmalı, kültür elçiliğine devam etmeli bıkmadan, yılmadan, usanmadan...