Hesap Kitap İşi

Sevgi, her insanın içinde tıpkı yer altındaki hazine gibi durur, bazı insanlar erken bulur harekete geçirir. Bazıları da ömür boyu sevgiyi aramakla geçirir asla da bulamazlar.

Sevgi, elbette ki öncelikle ailesinden öğrenir öğrenebilirse, daha doğrusu aile sevgiyi hissettirebiliyorsa. İkinci önem arz eden durum çevre'dir. Kişinin bulunduğu ortamlar çok önemlidir. Sevgi alış veriş ortamlarında bulunamayan veya bulunmak istemeyen kişiler kolay kolay içinde barındırmış olduğu sevgi hazinesini harekete geçiremez.

Örneğin eğitim sırasında çocukların karma eğitim almaları önemlidir bana göre. Hatta grup çalışmalarında ve sosyal etkinlik ortamında kız-erkek öğrencilerinin paylaşımları sevgiyi harekete geçirmenin başlangıç noktası olarak da düşünebiliriz.

Kız çocukları erkek çocuklara nazaran daha paylaşımcı daha duygularıyla hareet ederler. Erkek çocuğunda alıcılık frekansları gelişmiş ise paylama duyguları ve sevgi oluşumlarının kapılarını aralamaya başlar süreç içerisnde sevgi normlarını geliştrmeye başlar, eğer gelişmemiş ise Trakya Babaeski ilçesine güle güle.

Sevgi asla öğretilemez. Dediğim gibi sevgi ortamlarında yaşanırsa gelişien bir duygu durumudur.

Bazı insanlar yapay sevgi sözcükleriye veya karşı tarafa sevgi ifadesini aktaracağım diye bir sürü konulara aşağıdan girmeye çalışır yukarıdan çıkmaya çalışır sorular sorar kendisi cevap verir.

Böyle biir durumla karılaırsanız benden söyelesi kim gelmiş kim gitmiş umursamadan uzak tutunuz kendinizden zira dolaylı yollardan kendi sorduğu kendi cevaplamış olduğu konulardan çıkar sağlamak isteyecektr.

Sevgi ifadesini ancak ve ancak gözlerde görebilirsiniz. Dokunmanızla ve dokunmasıyla da hissedebilmek mümkün.

Sevgi hesap kitap işi değildiir.

Ülkeler arasındaki durumlar da aynıdır. Sevgi kurtaracaktır ülke anlaşmazlıklarını.

Siz siz olun, daha önce güven duyup hayal kırıkığına uğradığınız kişiye tekrar güven duymaya çalışmayınız, çok şey kaybedersiniz.