Hesaplar şaşıyor!....

Sayın Gül ile sayın Erdoğan arasındaki ince rekabet ve bu rekabete yönelik ince oyunlar, sayın Gül lehine gelişiyor.

Sayın Erdoğan’ın son dönemde aşırı sinirliliği, gelmekte olan üst üste iki yenilgiyi şimdiden hissettiğinden olsa gerek.

Amerikan çıkarlarına canı gönülden hizmet eden partilerin bizde iktidar süresi en iyimser düşünceye gör bile iki dönem. Zira ikinci dönemde özellikle mızrak çuvala sığmamaya başlıyor. Halk gerçeği görüyor. Bunun farkına varan iktidar partisi de baskıyı, yanlış ve taraflı uygulamaları hızlandırıyor. Bu da askerden korkmasına neden oluyor. İktidarı bir darbe paranoyası sarmış. Neden bu kadar endişeliler dersiniz? Her gün kendilerinden daha az eminler. Korkuyorlar, yanlışları kendilerini götürecek bir sel haline geliyor çünkü.

AKP nin kuruluş günlerine gidelim bir bakalım. Parti dört sütun üzerine inşa ediliyor. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener. Ama daha iktidarın birinci döneminde, sayın Erdoğan’ın her şeyin payını kendine çıkartmak istemesi, aralarında soğuk rüzgarların esmesine neden olmaya başladı. Sayın Şener, akçalı konularla ilgili olduğundan gidişin çarpıklığını hemen fark etti ve ayrıldı. Sayın Arınç, daha ilk dönem meclis başkanlığına getirilirken, kendine makam verilerek etkisizleştirildiğini fark edene kadar yıllar geçti ve karizması yok oldu. Şu anda emrinde çalışan bir bürokrata bile söz geçiremeyen biri haline geldi. Yeni görevi, ağlamadan sorumlu başbakan yardımcısı.

Sayın Erdoğan, Ahmet Necdet Sezer’den sonra Sayın Gül’ü cumhurbaşkanlığına önererek onu da etkisizleştirmenin, tek adam olmanın yolunu seçti. Ancak kendisi de muhtemelen AKP türü iktidarların iki dönemlik olduğunu biliyor ve bu ara nasıl cumhurbaşkanlığına atlayacağının hesabını yapıyordu. Plan basitti. Ergenekon, AB masalı, IMF desteği gibi şeyleri imam hatip, Allah bismillah sosuyla servis ettik mi, 2011 seçimleri çok tehlikeli olsa da alınır. Propaganda bir yıl daha devam ettirilip, Cumhurbaşkanlığına atlanır.

Ah bu ekonomik kriz, her şeyi berbat etti. Artık anketler de gösteriyor ki AKP nin 2011 de seçim kazanması imkansız. İşin kötüsü o kadar kötü ve bilinçsiz kullanıldı ki, darbe planları senaryoları da, Ergenekon da inanılırlığını yitirdi. Halk artık bu tür senaryolara sadece gülüyor. Eh, siz bir darbe planını yayınlarken “denize atılan silahlar” yerine dikkatsizlik edip “Okyanusa atılan silahlar” yazarsanız, o planın ithal olmadığını iddia edemezsiniz

Evet, durum gösteriyor ki, Tayyip beye tek başına iktidar yok. Dolayısı ile 2012 de Cumhur başkanı olmak şansıda hemen hemen yok gibi.

Bu noktada, sayın Gül’ün harekete geçtiğini görüyoruz. Yasal olarak mümkün olan ikinci defa seçilme hakkını kullanacak gibi görünüyor. O yüzdende AKP ekseni dışından oy alabilecek manevraları artık sık sık göreceğiz sanırım.

12/02/2010