Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

17 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Hiç şaşırmadım (Rize'den sonra Konya'da linç girişimi)

Dün Babalar Günüydü, dedim ki kendi kendime, otur oturduğun yerde, bir yere çıkma, bilgisayarı ve televizyonu da açma…

Verirlerse bir lokma yemek bir tas çorba ye, yok vermezlerse bük boynunu bekle nasıl olsa bir acıyan hatırlayan olur…

***

Tamam, da koskoca evde bir tek sen değilsin ki hanım var oğlan var gelen var giden var, sağ olsunlar cepten arayanlar var, mesaj çekenler var;

“Gördün mü hocam aç şu kanalı izle bak neler olmuş” diyen Babalar gününü kutlayan, merak eden burnundan soluyup da “neredesin lan…” diyen de var.

Elbette herkes gibi eli mecbur açtım televizyonu haliyle, elim kırılaydı açmaz olaydım. Aynı hatayı Cumartesi günü de yapmıştım, çakılıp kalmıştım oturduğum yere…

***

Orayı burayı şu kanalı bu kanalı aç ve izle sonra yüreğin cayır cayır yansın, Başbakanı Valiyi gazetecileri bakanları dinle mübalağasız; dehşete düş korkuya kapıl” acaba burası bizim ülkemiz mi” diye kendi kendine defalarca sor ve çimdikle kolunu…

Devletin başından valisine kaymakamına vekiline aklınıza kim gelirse konuşuyor; inanılmaz yalanlar iftiralar karalamalar tehditler hakaretler, sahte sevgi gösterileri sadakat söylemleri ve tekbir nidaları ile polisin yanında yürüyen insanlar, almış başını gitmiş…

***

Başbakan Kazlıçeşme mitingine Ankara Sincan da olduğu gibi binlerce insanı toplamış resmen gövde gösterisi yapıyor, yanına devletin halkın polisini ve ne yazık ki şimdi Jandarmayı da almış bir halde.

Kendini seçmeyenlere oy atmayanlara en çok da Taksim Gezi Parkı eylemlerine destek verenlerin tamamına kafa tutuyor desteksiz atıyor ve tehditler ediyor, en ilginci de kendi kafasına göre suçluları tespit edip yargısız infaz ediyor, en ufak bir hoşgörü en ufacık itidal emaresi yok…

Diğer tarafta; İstanbul sokakları “İç savaş” görünümünde, tutuklamalar, baskılar kovalamacalar çığlıklar tabanca tüfek sesleri ekranlarda…

Bakar mısınız sahnelere; bir tarafta dost ve müttefik güçler diğer tarafta “düşman” güçleri, bilgisayarlarda oynanan “savaş oyunları” sanki.

Polis saldırıyor onlar kaçıyor, sonra bir daha toplanıyorlar polis bu kez daha da şiddetli saldırıyor biber gazı atıyor tazyikli sular sıkıyor, yakaladığını çevik kuvvet otobüslerine elleri havada yapıştırıyor…

Evet, bunlar bir savaş oyunu olmalı, yani galibi hiç olmayan…

Konuşan da puan topluyor kaçanlar da biber gazı sıkanlarda; her sahne birbirinden farklı ana yine de puan ve puanlar topluyorlar, ne garip değil mi?

***

Dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri olan İstanbul da sokakta Taksim meydanında gezen onlarca “turist” de nasibini alıyor iktidarın polisinden; “casus” diye bir bir “turist” topluyorlar…

Komedi mi desem dram mı desem inanın bilemiyorum.

Ne işi var diyor Başbakan “ülkemin” içinde yabancıların ne işi var? Haklı elbet ülke kendisinin (?) ama hayret yahu ben bu lafı bir yerden hatırlıyorum, diye düşündüm ve birden hatırladım…

Şu anda iç savaş belası ile uğraşan Suriye Devlet Başkanı Başar Esad da soruyor aynı şeyi; Benim halkımın içinde bu kadar yabancının ne işi var özellikle de Türk ve PKK lı teröristlerin ne işi var, diye…

Ve biz hep birlikte haykırıyoruz; kendi halkına kurşun atan katil Esed defol, diye, yıllar içinde Saddam’a da Kaddafi’ye de aynı şeyi söyledik Saddam’ın ülkesi işgal edildi asıldı, “Kaddafi“ ise linç edildi…

Sokaklarda vatandaş haykırıyor “Başbakan istifa” müttefikimiz ve batılı ülkeler itidal ve insan hakları” diyor, niye ise?

***

Bu arada yeri gelmişken yazayım vazgeçin bu paranoyadan;

Sokakta gördüğünüz her yabancı adama casus diye bakarsanız yakında gözü dönmüş bazı yandaşlarınız suçu günahı olmayan tek suçu gel gez gör dediğiniz için gezmek olan bir yabancıyı linç ederse hiç şaşırmayın olur mu?

***

Yahu ne oldu bize yoksa aklımızı peynir ekmekle mi yedik de hepimizi salak aptal yerine koyuyor birileri ve bizlerde oturduğumuz yerden bön bön seyrediyoruz. Nedir bu komedilerin adı?

-Başbakan için iki yıl önce bir parti kurup rakip olan ağzına gelmedik laflarla Başbakana hakaret eden Ankara Büyükşehir Başkanı Melih Gökçek meydana topladığı vatandaşları gösteriyor; İşte Ankara bu! Emrinize amade diyor.

-Dün de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tüm otobüs ve metro seferlerini seferber ederek yandaş topluyor ve meydanda toplanan gerçekten son derece kalabalık topluluğu gösterip; İşte İstanbul bu! Emrinize amade diyor…

Kime karşı; “Onlar’a…”

***

Az evvel gördüm haber kutuma dün düşmüş ben yeni açtım; 

Rize den sonra Konya da bir LİNÇ girişimi daha olmuş, Başbakanı destekleyenler 50 kişilik bir eylemci gurubuna saldırmış linç etmeye kalkmış ve polis engellemiş…

Eğer en ufacık şaşırdıysam namerdim. Yemin ediyorum acaba ne zaman olacak diye merak etmeye de başlamıştım.

Bekliyordum hatta şu anda hiç tasvip etmem ama daha da beterlerini de bekliyorum…

***

Kısaca dün “babalar Günüydü” ama benim hayatımda yaşadığım en berbat Babalar günüydü...

İki gün boyunca konuşmaları dinledim, Taksim ve Gezi Parkı eylemlerinde televizyonlardaki canlı yayınları izledim, çöktüm kaldım.

İşi şaklabanlığa vurdum üzüntümü kaygılarımı yansıtmamak istedim ama açıkça söyleyeyim mi; Kendimin değil “Ailemin” ve ülkemin geleceğinden, onların yarınlarda yaşayacaklarından korkuyorum…

***

Herkes soruyor “hocam ne olacak” bunun sonu diye?

Ne olacak, arkadaşlar dostlar; hayat aynen devam ediyor yani ömrümüz yeterse ne olacağını hep birlikte “yaşayacak ve göreceğiz…”

Güneş her gün “doğuyor” ve her akşam da batıyor. Eğer kendimizi ve aklımı inkâr etmiyorsak önemsememiz gereken;

“Güneşin doğuşunu engellememek, batışını da kabullenmek…”

İyi haftalar…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..