- Kategori
- Psikoloji
Hiçten Gelen Mektup
İnsanın geride bıraktığını sandığı acıları yeniden yaşaması ne kadar umut kırıcı bir bilsen. Varlığımda çıkan anarşiyi bastırmaya artık gücüm yetmiyor. Bütünlüğümü yitirmiş durumdayım. Aklım, bedenim, ruhum. Aralarındaki geçimsizliği şiddete vardırdılar. Zekâm duyularıma itibar etmiyor. Ondan elde ettiğim verim her geçen gün biraz daha azalıyor. Zihnimin doğadan daha güçlü olduğunu keşfettim. Onu dizginleyemiyorum. Karanlığa sürükleniyorum.
Kendi deliliğinin mimarı olmak çok komik olmalı; çünkü geleceğin gelmek bilmediği bu yerde, halime, deliler bile gülüyor. Onlarla aynı kapının arkasındayım. Diyorsun ki! Neyin var? Neden kendini bu kadar üzüyorsun? Bence kafana bu kadar takmamalısın.
Ah! Bir bilebilsem neyim var? Her şey ne kadar kolay olurdu o zaman. Bazen soruyorum kendime, yoksa bir hiç yüzünden mi bütün bunlar? Burada bir arkadaş edindim. Hiçliğin insanı iyileştirdiğini söylüyor. Beklenmedik bir anda gelirmiş. “İşte” diyor, “o an kader anıdır bizim için. Duyduğumuz nedensiz kaygıyla ya varlığımızın anlamını kavrar, yeniden inşa ederiz kendimizi, ya da, daha çok sarılırız hiçliğe.”
Ahmet Güreşçioğlu