Hikmet Baba’dan hikmetli sözler

Gazete olsun, dergi olsun veya elime geçen her hangi bir kitap olsun, içinde geçen atasözü, deyimler veya güzel sözler, bir diğer değişle hikmetli sözler olsun, bunları okuduktan sonra defterlerimin birinde not alır, saklarım. Bunlar halkımızın söylediği altın ayarında değerli sözlerdir.

Bunlar yabana atılacak sözler değildir. Bu sözler, içinde yaşadığımız halk kültürümüzün sözlü zengin kaynaklarıdır. Evlerimizde kullandığımız takvimler öyledir. Bu takvimlerde kimi zaman kısacık öykümler, tarihi bilgiler, bilmeceler, maniler, kimi zaman da ders verici hikmetli sözler, manzum şiirlere veya manilere rastlamak mümkündür.

Ben bunları da bir tarafa atmıyorum. Bir gün lazım olur diye bir kenarda, notlarımın arasında topluyorum. İşte geçen gün evimizde kullandığımız Türkiye Takviminin 05 Aralık 2010 tarihli Pazar gününe ait sayfanın arkasında, buna benzer bir Manzum Menkıbe dediğimiz hikmetli bir şiire gözlerim ilişti. Okudum, hoşuma gitti, bunu da notlarımın arasına aldım, yararlı ve manidar buldum.

Bu manzumeyi Hikmet Baba tarafından kaleme aldığını görüyoruz. Hikmetli manzumeyi sizlerle burada paylaşmak istiyorum:

Çeşitli halleriyle, hikmet saçan bir derviş

“Bunda da bir hikmet var! “ sözünü çok edermiş

Bu yüzden kendisine Hikmet Baba diyorlar

Fakat onu saf sanıp, alaya alıyorlar

Nasipsiz birkaç kişi, oyun oynarlar ona

İneğini götürüp, bağlarlar bir ormana

Derler:”Bakalım şimdi hikmetten söz eder mi?

İneği aramaya, meralara gider mi?

Hikmet Baba bu işi öyle anormal bulmaz

“Bunda da bir hikmet var!”sözünden geri kalmaz

Çoluk, çocuk birlikte köyden kıra çıkarlar

Sığırın otladığı her tarafa bakarlar

Nihayet aramaktan iyice yorulurlar

İneği bir ağaca bağlı halde bulurlar

Hikmet Baba yine der: Bunda da bir hikmet var!”

Fakirin ineğini bu ağaca kim bağlar?”

Biraz dinlenmek için oraya otururlar

Yorgunluktan dolayı, hepsi uyuya kalırlar

Sabah olduğu zaman, köylerine giderler

Gördükleri olaya, pek taaccüp ederler

Müthiş zelzele olmuş, köy viraneye dönmüş

Yok olmuş insanlar, bütün ocaklar sönmüş

Hikmet Baba ibretle, meşhur hikmeti söyler

“Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eğler”…