Hilton otel park alanına yapıldı

Karşı görüşteki vali görevden alınmış, belediye mimarı da istifa etmişti...!

HİLTON OTELİ İSTANBUL'UN EN ÖNEMLİ PARKINA İNŞA EDİLDİ...!

2005'te İstanbul'daki Dünya Mimarlık Kongresi'ne gelen ünlü mimarlardan Robert Venturi şöyle demişti:

“Şu anda kaldığımız Hilton' un binası , Amerikan mimarlığının çirkin ve sıradan bir örneği”

Ünlü Mimar Oktay Ekinci'ye kulak verelim:

“Başbakan'ın , Aydın Doğan'ı eleştirirken 'Bahçesine imar istedi, vermedim' dediği Hilton Oteli'nin 58 yıl önce 'imar izni olmayan yeşil alana' yapıldığını çok yazdık.

Buna karşı çıkan dönemin valisi Dr. Lütfi Kırdar görevinden alınırken, yerine atanan Fahrettin Kerim Gökay' ın ruhsat vermesi için baskı yaptığı belediyenin mimarı Aron Angel de istifa etmişti.

Ünlü hukukçumuz Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar'ın da İstanbul Hukuk Fakültesi'ndeki derslerinde 'hükümetlerin kamu yararına aykırı imar müdahaleleri'ne ilk örnek olarak irdelediği Hilton' un inşaatı, ABD'nin ünlü Marshall yardımıyla 1950'lerin başlarında yapılır.. Amerikalıların seçtiği araziye 'ama burası park alanı' diyebilecek bir hükümet yetkilisi yoktur. Ülkede çok partili 'demokrasi'ye (!)geçilirken, dışa bağımlılığın ilk 'şehircilik dramı' yaşanmaktadır.”

İşin ilginç yanı şu ki Atatürk de burasını yeşil alan olarak onaylamıştır.

Karara karşı çıkan dönemin valisinin görevden alınmasından sonra yeni vali Fahrettin Kerim Gökay ruhsat verebilmek için belediyenin şehircilik uzmanı Aron Angel'den planda değişiklik yapmasını isteyince “Otelin yerine onlar değil biz karar vermeliyiz;plana uygun başka yerler önerebiliriz” yanıtını alır.

Angel , 29 Haziran 2008'de Kanal B'deki “İmar Dosyası” programında Oktay Ekinci'ye konuyla ilgili olarak şunları söylemiştir.

“Hiç unutmam bir Perşembe günüydü. Ben bunu söyleyince o gece düşünüp sabah kararımı bildirmemi istedi. Ben de o gece istifa dilekçemi yazdım”.

Belli ki göreve yeni gelen mim, istenileni yerine getirmiş ve Boğaziçi siluetindeki “uygunsuz yapılaşmanın”ilk örneği Atatürk'ün de gözdesi bir alana inşa edildi!

Şimdi de Can Dündar'ın otel ile ilgili yazdıklarına bir göz atalım:

“Amerikalı ünlü yıldız Zsa Zsa Gabor, 1930'larda küçük bir kızken , savaş ortamlarından uzaklaşması için ailesi tarafından Ankara'daki bir diplomat tanıdıklarının yanına gönderilir. Resmi davetlerde Atatürk'ü de tanıma olanağı bulan Gabor anılarında şöyle yazmış.

“Daha sonra evlendiğim bütün kocalarımda O'nun mükemmelliğini aradım.”

Nitekim 1942'de oteller kıralı Conrad Hilton'la evlendiğinde, Türkiye'de de bir otel yapmasını ister. Böylece dünyadaki Hilton zincirinin 3.oteli İstanbul'da açılır.

Ne var ki Gabor bu vefasıyla , hayran olduğu Atatürk'ün beğendiği bir yeşil alanın parçalanmasına neden olduğunu da belki hiç bilmeyecektir.”

Oktay Ekinci, 2 Ekim 2008'de Cumhuriyet'te çıkan “Demokrasi'mizin (!)mimari simgesi” isimli yazısını şöyle bağlıyor:

“Şimdi başbakan, açıkça 'İmar umudu'na bağlanmış böyle bir satışı onaylamasına rağmen 'İmar vermedim' diye övünüyor. Ayni tutumun neden ihaleden önce karara bağlanmadı sorusunu ise 'demokrasiye geçişimizin simgesi' Hilton dile gelseydi şöyle yanıtlamaz mıydı?'

'Şehirciliğin yerini siyasi amaçlar alırsa yeşil alanların kaderini de planlama değil, siyasetçilerin işlerine nasıl gelirse öyle alacakları keyfi kararlar belirler”

(Kaynak: Uygarlıkların İzinde -O. Ekinci-2Ekim 2008-Cumhuriyet)