Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '15

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Hipnoz hakkında bilmediklerimiz-Sıkça sorulanlar

Hipnoz hakkında bilmediklerimiz-Sıkça sorulanlar
 

sıkca sorulan sorular


http://hipnozvemutluluk.com/2015/02/sikca-sorulan-sorular-hipnoterapi-hakkinda-bilmediklerimiz/
 
Daha önceki  makalelerimizde hipnozun ne olduğunu tarif edip, bununla ilgili yapılabileceklerden bahsetmiştik. Ancak gelen yorum ve sorulardan şunu anlıyorum ki konu hakkında hala ciddi önyargılar ve yanlış bilgilendirmeler var ki; bunlar da insanların konuya uzak kalmasına ya da şüpheyle yaklaşmasına neden oluyor. Umarım bu makalem bir nebze olsun sizleri aydınlatmamda yardımcı olur.
 
- YA UYANAMAZSAM ?
 
Hipnoz kelimesi her ne kadar kadim Yunan Uyku Tanrısı Hypnosis den gelse de, seans anında bildik bir uyku sözkonusu değildir. Trans halini ben uyku kadar dinlendirici ve rahatlatıcı ancak çok daha uyanık bir bilinç hali olarak tanımlıyorum. Ben şimdiye kadar transdan çıkamama gibi bir durum duymadım. Okuduğum ve incelediğim yüzlerce kaynakda da buna ilişkin bir durumun rapor edildiğine rastlamadım. Diyelim ki böyle bir şey oldu ve transdan çıkmadınız. En kötü ihtimal yarım saat bir şekerleme yapmış olursunuz :)
 
En azından benim yaşadığım beni de şaşırtan hayli ilginç iki örnek vermek isterim.
 
Bir keresinde bir hanımefendi ile yaratıcılık üzerine çalışıyorduk. Seansın en derin anında bir anda cep telefonum çalmıştı! Sessize aldığımı sanmıştım ama tam kısamamıştım demekki. Üstüne üstlük arka odadaydı telefonum yani neredeyse ben bile zor duymuştum. Hanımefendi bir anda gülümsedi ve nazikçe ”bana sıkı sıkı tembih ettiniz ama isterseniz telefonunuza bakın sonra devam edelim” dedi. Hem çok utanmış hem de çok şaşırmıştım.
 
Finans sektöründe üst düzey yönetici olarak çalışan bir beyle stres yönetimi üzerine çalışıyorduk. Gene seansın en derin olduğu bir noktada cep telefonu acı acı titreşmeye başladı, gözünü açıp çok özür dilerim diyerek cebinden telefonunu çıkarttı ve şu an müsait değilim Ebru(iş yerindeki asistanıymış)  diyerek  telefonunu kapattı ve devam ettik.
 
Yaşadığım en ilginç olay ise şuydu. Bir arkadaşımın eşiyle çalışıyorduk, kendisi transa oldukça yatkın ve derin yaşamayı başarabilen ender kişilerdendi. Seansın sonlarına doğru gelmiştik, ki genelde bu aşamada kişiler oldukça rahat ve iyi hissederler, tamamen gevşemiş durumdadırlar ve terapinin de en etkin olduğu anlardır. Aniden gözlerini açtı ”ya çok özür dilerim saat kaç oldu ?? Saat 4 de önemli bir görüşmem vardı eyvah geç kaldım” diyerek ayaklandı. Bir iki saniye de olsa yerine oturup gözlerini kapatmasını rica ettim ve klasik sonlandırma prosedürünü uygulayarak bitirdik. Sonra da kalkıp gitti.  Acaba sıkıldı ya da bir endişeden dolayımı aniden kalkmak istedi diye meraklandım. Hemen arkadaşımı aradım ”aa yenimi çıktı görüşmesi vardı nasıl yetişecek !!??” deyince rahatlamıştım.
 
Tabiki seansın verimliliği ve etkinliği açısından bunlar tercih edilen durumlar değildir ama akıldaki soruları gidermede iyi örnekler olduğunu düşünüyorum.
 
- YA İSTEMİM DIŞINDA BİR ŞEY YAPILIRSA ?
 
Uygulama anında bilinçli zihinden çok bilinçaltının aktif hale geldiği doğrudur. Ancak şunu akıldan çıkartmamak gerek, bilinçaltı tamamen sizi korumaya yönelik hareket eder, öyleki zaman zaman hissettiğimiz olumsuz durumlar dahi bilinçaltımızın bizi uyarmaya ya da korumaya yönelik hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, sizin zihnen ya da ahlaken kabul etmeyeceğiniz bir şeyi dikte ettirmeye çalışmayı bilinçaltınız da red edecektir. Böyle bir durumda ya gözlerinizi açar tepki gösterirsiniz ya da bilinçaltınız bu telkinleri size uygulatmaz.
 
- ÇOCUKLUĞUMA YA DA GEÇMİŞ ANILARIMA DÖNMEK İSTEMİYORUM.
 
Çoğu duygusal sıkıntılarımızın altında geçmişimizde yaşadığımız olumsuz olaylar ve kötü deneyimlerimiz yatmaktadır. Regresyon denilen bu yaş geriletme çalışmalarında da bu dönemlere dönülerek sıkıntı duyulan konunun gerçek kaynağı araştırılır. Ancak, herzaman regresyon uygulanacak gibi bir zorunluluk yoktur. Kişisel olarak ben çok tercih etmiyorum. Hepsinden önemlisi çalışma yapılan kişinin(danışanın) bunu istemesi ve onay vermesi gerekir.
 
- BİLİNÇALTIMI SİLDİRMEK İSTİYORUM YA DA NASIL SİLİYORLAR ?!
 
Ne yazıkki internette benim de zaman zaman gözüme takılan asılsız ve son derece spekülatif duyurular bunlar. Bilinçaltı silinir ya da anılar yok edilir gibisinden. Herşeyden önce bilinçaltımız duygusal ve psişik valığımızdır. Yaşamımızla ilgili tüm kişisel, kozmik ve ruhani kayıtlarımızın yer aldığı deyim yerindeyse harddiskimizdir. (Anılarımız dışında bizlere genlerle aktarılan binlerce yıllık bilgi ve kayıtlar dahil). Dolayısıyla bu tür önerme ve terimler son derece sağlıksız ve yanlıştır. Böyle bir şey yoktur ! Varsayalımki bunları silmenin bir yolu olsun, bir düşünsenize ne hale gelirsiniz !!!
 
- FİLMLERDE GÖSTERİLENLER UYDURMA MI?
 
Muhakkaki bir çoğunun uydurma ya da kurgu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Konu hakkında teknik bilgiye sahip kişilerde anında bu yargıya varacaklardır. Bununla beraber, özellikle istihbarat teşkilatlarının bilinçaltı bazı yönlendirmeler üzerine çalışmalar yaptığı da(ve hatta devam ettiği) bilinen bir gerçektir. Daha geçenlerde soğuk savaş dönemin de yapılan bu tür deneylere ilişkin bir belgesel izledim. Örneğin, şifrelerin zihnin derinliklerine saklanarak belli bir işaret olduğunda hatırlanabilmesi vb. gibi. Ya da zorluk ve gizlilik derecesi çok yüksek görevlerde ne olursa olsun görevin icra edilmesi yönündeki çalışmalar gibi. Ancak, burada çok önemli iki unsur vardır
 
1- Bunlar çok uzun süren, uzman bir ekip tarafından yürütülen ve oldukça da maliyetli kapsamlı çalışmalardır.
 
2- Hepsinden önemlisi bu çalışmalara katılanlar görevli ve/veya gönüllü kişilerdir. Dolayısıyla böyle bir şeyi baştan kabul etmişlerdir.
 
- İZLEDİĞİM VİDEOLARDA ADAM BİR KELİME SÖYLÜYOR KARŞISINDAKİLER ANİDEN GIDAKLAMAYA YA DA MİYAVLAMAYA BAŞLIYOR BU NASIL OLUYOR !?
 
Evet ”Sahne Hipnozu” denilen tamamen gösteri amaçlı bu tür performanslar sergilenmektedir. Ülkemizde yapılmamakla beraber, Avrupa ve ABD de gösteri dünyasında oldukça yaygın bir eğlence türüdür. Ancak burada da gösteri öncesinde oldukça uzun süren ön hazırlıklar vardır, ayrıca ”izleyiciler arasından seçilen gönüllüler” de önceden saptanmakta ve bunlarla çalışılmaktadır. Bu konuya fazla girip meslek sırlarını ifşa etmeyelim :)
 
- PEKİ DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELERDİR.?
 
Tabiki uygulamayı yapan kişilerin konu hakkında eğitimli ve bilgili olmaları çok önemlidir. Aldığı eğitimler dışında sürekli kendini geliştirmeye çalışan biri olması danışanıyla doğru ve iyileştirici yönde bir ilişki kurabilme yetisi de gözardı edilmemesi gereken bir konudur. İnternetten telkin indirip, gelen herkese bunu okuyan kişiler olduğunu duyuyoruz. Bu tabiki sağlıklı bir yaklaşım değildir. Ayyakabıya ihtiyaç duyan herkese aynı numara ayakkabı dağıtmak gibi birşeydir bu.
 
Bunun dışında hipnoterapi desteği almak isteyenler arasında, epilepsi(sara) hastalığı bulunanların veya nörolojik rahatsızlıkları bulunanların mutlaka ve mutlaka doktoruna danışmaları gerekmektedir. Doktoru uygun görse bile bir uzman hekime uygulama yaptırılmalıdır. İleri psikolojik sorunları bulunanların ya da klinik psikolojik bozukluklardan muzdarip olanlar için de aynısı geçerlidir.
 
- BEN HİPNOZA İNANMIYORUM !
 
Buna verilecek en güzel cevap, değerli hocam Dr.John Butler ın verdiği cevaptır.
 
” Siz hiç siyasileri dinlemiyor musunuz? Ya da Televizyon seyretmiyor musunuz? Ya da neden bu senenin modasıymış diye üzerinizde sırıtsa bile diğerleriyle benzer kıyafetleri alıyorsunuz. Bunlarla pompalanan amaçlar kadar etkin bir hipnotik yöntem var mıdır?”
 
- PSİKOLOG VEYA PSİKİYATRLAR VARKEN NEDEN SİZE GELEYİM?
 
Oldukça güzel ve yerinde bir sorudur. Biraz grip olsak ya da midemiz de ufak bir yanma hissetsek koştura koştura doktora gidebiliyoruz bu da normal bir şeydir. Ancak, Ülkemizde ne yazıkki insanlarımız duygusal bir sorun hissettiklerinde psikologlar ya da psikiyatrlara gitmekten anlamsız bir şekilde imtina etmekte, ancak sorunları ağırlaştıklarında bu tür uzmanlara müracaat etmektedirler. Bunun sosyolojik ve ekonomik bir çok nedeni vardır. Ama kendi açımdan şunu rahatlıkla söyleyebilirim, benimle çalışmak isteyen bir çok kişiyle çalışmayı kabul etmedim ve uzman kişilere yönlendirdim. Burada had bilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca hipnoz öncelikle bir kişisel gelişim uygulaması olarak tercih edilmelidir. ( Yaratıcılık, etkin konuşma, stres yönetimi, özgüven, performans yönetimi vs.)
 
SONUÇ OLARAK ;
 
Değerli dostlar, günlük yaşantımızla ilgili kişisel gelişim uygulamaları içinden hipnoterapiyi kullanmak son derece etkin ve sağlıklı bir yöntemdir. Bugün bilinen ve yaygın olarak uygulanan birçok kişisel gelişim tekniğinin altında da hipnoz yatmaktadır.(örneğin NLP) Hepsinden önemlisi, asla ve asla şunu unutmayın lütfen, sizin istemediğiniz ve sizin izin vermediğiniz hiçbir duyguyu yaşamazsınız ve ”SİZE EN İYİ GENE SİZ GELİRSİNİZ !”
 
Sevgi ve saygılarımla,

 

 
Toplam blog
: 22
: 278
Kayıt tarihi
: 01.09.14
 
 

1963 Yılında İstanbul'da doğdum. Üniversite Eğitimimden sonra (Marmara Üniversitesi İktisat) yakl..