Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '07

 
Kategori
Haber
 

Hitabet sanatı adamı yanıltır...

Hitabet sanatı adamı yanıltır...
 

Hitabeti güçlü olanın yanlışı da bol olur…

Bunlardan biri de hiç kuşkum yok ki, ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan MUMCU…

O kadar güçlü bir hatip ki, olayların içyüzünü bilmeseniz, “Allah’ıma Peygamberime bu adam doğru söylüyor” dersiniz ki, görüntüye göre yalan da söylememiş olursunuz…

Bildiklerimizi bir kenara bırakalım, geriye doğru şöyle bir bakalım…

Genel Başkan Erkan MUMCU, Turgut Özal’dan beri parti içinde var idi. Son seçimler öncesi Mesut YILMAZ ile ters düştü ve gitti AKP’den Isparta Milletvekili oldu.

Geldi, bakan oldu…

Arkasından ayrıldı, ANAVATAN Partisine Genel Başkan oldu. Gurup kuracak milletvekili sayısına ulaştı.

Bütün bunlar olurken Türkiye’de yaşanan siyasi olaylar gösterdi ki, parçalanmış aynı düşüncelerin sandıktan çıkmaları olası değil, birleşmeye sıcak baktı.

İşte olay buraya gelince, işin sadece “Hitabet” ile bitmediği ortaya çıktı.

ANAVATAN Partisinin tek başına sandığa gitmesi, oradan bir daha çıkmamak üzere girmesi demek olduğunu az buçuk siyaseti bilenlerin gördüğü gerçekti. Elbette MUMCU da gördü ve toplumun da isteği doğrultusunda “BİRLEŞME” yolunu tercih etti…

Bir şeyi unuttu…

Bir kök soğanda iki diz olmaz…

O diş diş olan sarımsak ki, kokusu ortayı sarınca dayanılmaz olur…

O da oldu…

Partinin içinde “Bir diş de ben olayım” sevdası, bütünleşmenin gerçekleşmesine engel oldu…

Diğer taraftan…

Daha genç olduğu için bilmediği bir gerçek daha var…

Siyaset, kini kaldırmaz…

Kim ki siyasette kin gütmüştür, orada bitmiştir.

Siyasette “Kızgınlığın” da yeri yoktur. “Keskin sirkenin küpüne zarar” verdiği gibi, keskin siyasetçi de kendine zarar vermiştir. Ayrıca "Özür" bazen yerine oturmaz...

Bunu 22 Temmuz seçimlerinde daha iyi anlayacağız.

Sonuç olarak…

Evet, bir tarihi fırsat tepilmiştir. Ama o tepiği atan Erkan MUMCU’nun ta kendisidir.

Ha… Bir de, Mehmet AĞAR için çeşitli söylemler vardır. Doğrudur, eğridir, tartışılır. Ama Mehmet AĞAR’a hiç kimse “Sen yalan söylüyorsun” diyemez, derse altında kalır…

03 HAZİRAN 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..