Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '13

 
Kategori
Sinema
 

Hitchcock adında bir efsane

Hitchcock adında bir efsane
 

ANTHONY HOPKINS


Sapık-Psycho” (1960) sinema tarihinin en ürkütücü filmlerindendir.  Korku / gerilim türüne yeni bir bakış açısı getiren Alfred Hitchcock’un sinematografisinin en özel  yapıtlarından birisidir.  Hitchcock kurguyu, görselliği ve müziği kullanarak seyirciye çığlık attıracak her türlü atmosferi yaratırken hiçbir detayı atlamaz. Hikayenin çarpıcılığı ve oyunculuk onun için ikinci planda kalır. Her defasında seyirciyi farklı yollarla etkilemeye çalışır. Bu nedenle seyircinin bir adım önünde olmak ister ve olur da. “Sapık” filminin sinema tarihine ve seyirci belleğine kazınan ünlü sekansında, duş alan sarışın kadının arkasında aniden beliren siyah siluet, elindeki uzun saplı bıçağı mekanik darbelerle defalarca bedenine saplar; kadın dehşet ve acıyla bağırır, yıkılır, akan kan suya karışır.  Bu şiddet gösterisi için bir hafta boyu farklı 75 kamera açısından çekim yaptırır, içlerinden beğendiği 45 saniyeyi seçer.  Olayların geçtiği Bates Motel mimarisiyle de ürkünçtür. Kaliforniya’da yol kenarlarında çok rastlanabilecek tek katlı motel binasıdır. Ürkütücü olan, arkada perili köşk gibi yükselen iki katlı evdir. “Sapık” Norman Bates (Anthony Perkins) ve annesi (!) bu evde kalmaktadır. Usta “Sapık”  projesini Paramount yetkililerine kabul ettiremeyince evini ipotek ettirir, finalinin öğrenilmemesi için kitabı piyasadan toplattırır. Gerilimi arttırabilmek için siyah beyaz çeker. Filmin star oyuncusu Janet Leight’i ilk yarıda öldürtür. Böyle bir sürprize cesaret edecek yönetmen azdır.    

Yönetmen Sacha Gervasi “Hitchcock” ‘ta Stephen Rebello’nun “Alfred Hitchcock and The Making of Psycho” romanından yola çıkarak, filmin çekim sürecinde yönetmenin yaşantısını ve ruhi gelgitlerini yansıtıyor. Hikaye üç ana koldan akıyor: karısı Alma Reville (Hellen Mirren) ile olan ilişkisi, “Sapık” projesine oluşturduğu saplantı düzeyindeki bağ ve sarışın oyuncularına duyduğu marazi ilgi. Tüm bunlar Hitchcock’un şakacı mizacıyla harmanlanınca, seyirciyi içine alan neşeli bir anlatım ortaya çıkmış. “Sapık” Norman Bates karakterini yaratmakta esin meleği olarak seri katil Ed Gain’in hayaliyle kurduğu bağ, mükemmel bir gönderme oluyor. Hitchcock’un “Kuşlar” ‘ın çekimi sırasında,   sarışın oyuncusu Tippi Hedren’e olan zaafını anlatan TV draması “The Girl” deki ağır nörotik ve itici profili, saplantılı ve nüktedan bir karakterle yer değiştiriyor . Yönetmenin Paramount başkanıyla yaptığı pazarlıklar ticari zekasını kanıtlıyor. “Sapık” filminin ilk gösteriminde seyircilerin çığlıklarından duyduğu mutluluk ise sinema anlayışını yansıtıyor.

 Biyografik karakterlerin ustası Anthony Hopkins efsane yönetmeni inandırıcı bir makyaj içinde, mükemmel beden diliyle yorumluyor. Onun zeka pırıltıları taşıyan nükteleri ve saplantıları arasındaki gelgitlerine komedi çizgisine yakın bir yorum getiriyor. Yaşamındaki başarılarda önemli payı olan karısı Alma’yı oynayan Hellen Mirren ise yönetmenin çocuksu yönlerine yaptığı müdahaleleri, sakin ve dominant bir karakterin çerçevesinde yansıtıyor. Janet Leight’i canlandıran Scarlett Johansson ise onun yıldız oyuncu parlaklığını iyi taşıyor.

 Gerçek sinema dilinin, sessiz sinema olduğunu söyleyen Hitchcock beş kez aday gösterilmesine karşın tek bir Oscar bile kazanmamayı asla dert etmedi. O sadece seyirciyi etkilemeyle ilgilendi ve başardı. Korkuttu, heyecan verdi.  

 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..