- Kategori
- İnançlar
Hocayla öfke konusunda sohbet...

www.caferuj.com.tr
"Selamünaleyküm hocam."
"Aleykümselam evladım. Hayırlı Cuma'lar"
"Sizin de Cuma'nız hayırlı olsun hocam."
"Ne o evladım. Seni sinirli gördüm."
"Hiç sormayın hocam, buraya gelirken karşıdan karşıya geçiryordum. Yayalara da yeşil ışık yanıyordu. Bir motorsiklet kırmızı ışıkta durmadan geçti. Neredeyse bana çarpıyordu. Arkasından bağırdım. Ama durmadı. Dursaydı ona gününü gösterirdim."
"Sakin ol evladım. Hemen öfkelenme"
"Etrafta o kadar kuralsız insanlar var ki, insan öfkelenmeden duramıyor hocam."
"Bak evladım. Allah Teâlâ en güzel yarattığı insana bir takım hisler de bahşetmiştir. Bunlardan biri de öfkedir. Öfke, engellenme, incinme, isteğin yerine getirilmemesi veya gözdağı karşısında gösterilen, saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap olarak tarif edilir. Bu hal insanın muhakemesinin azaldığı, kontrol gücünün zayıfladığı bir durumdur. Böyle bir ruh hali içinde hareket edildiğinde, bazen kalpler kırılmakta, yuvalar yıkılmakta, dostluklar bozulmakta, hatta kanlar dökülmekte, nice hayatlar sönmektedir.
"Peki hocam, böyle olumsuz durumlar karşısında öfkelenmemek için ne yapmalıyız?"
"Böyle tehlikeli durumlardan korunmak için öfkeyi kontrol etmek gerekir. Yüce Rabbimiz örnek müminlerin özelliklerinden bahsederken: "Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever" buyuruyor.
"Peygamber efendimizin bu konudaki görüşleri nasıldı hocam?"
"Kızgınlığı yenmek, öfkeyi yutmak yüce Rabbimizin razı olduğu güzel davranışlardandır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: "Gereğini yerine getirmeye gücü yettiği halde, öfkesini yenen kimsenin kalbini Allah Teâlâ emniyet ve imanla doldurur." buyurmak suretiyle, bu güzel davranışın önemine dikkat çekmiştir."
"Bir başka hadiste Efendimiz (sav) kendisinden defaatle öğüt isteyen birine, her defasında "Öfkelenme!" buyururken, "Allah'ın gazabından nasıl korunabilirim?" diye soran bir başka sahabî'ye de "Öfkelenme!" diye tavsiyede bulunmuştur.
"Olumsuz bir durum karşısında öfkelenmeyip de ne yapalım hocam?"
"Karşılaşılan olumsuz bir davranışa öfke yerine sabır göstermek, çok zaman güzel dostlukların başlamasına vesile olabilmektedir. Nitekim Fussilet suresinin 34. ayetinde "İyilikle kötülük bir olmaz.Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir."
"Bakın, bu konuda haklısınız hocam. Bazen işyerinde müşteriler bir hışımla odama gelip, karşılaştıkları olumsuz bir durum karşısında tepki gösterirlerdi. Ben de gayet sakin bir şekilde konuşup, kendileri bir çay, kahve ısmarlar, kısa bir süre sonra da dost olurduk."
"Değil mi evladım? Aklın yolu birdir. Yerinde ve kontrollü olan öfke Cenab-ı Hakkın insanın mayasına kattığı bir güzelliktir. İnsandan istenen öfke ve gazap duygusunu yok etmek değil, bilakis kontrol etmek, öfkeli iken hüküm ve karar vermemektir. Çünkü öfke anında insan, sağlıklı düşünemez ve sonradan pişmanlık duyduğu işler yapar. Haksız bir muamele karşısında elbette hakkımızı aramayı ihmal etmeyeceğiz. Fakat bunu yaparken haksız duruma düşmeyecek bir usul takip etmeli; zarar verecek, zulme dönüşecek davranışlardan ve aşırı tepkilerden sakınmalıyız.
"Haklısınız hocam. Örneğin çok fazla öfkelendik. Birine patlamak üzereyiz. O zaman ne yapmalıyız?"
"Efendimiz (sav) öfkelendiğimizde; Ayakta isek oturmamızı, öfke geçmemişse uzanmamızı, yine öfke devam ediyorsa soğuk suyla abdest almamızı tavsiye etmektedir. Tavsiye ve emirleri hayatın huzuru ve bereketi olan Resul-i Ekrem'in buyruklarına uymak, bizi sıkıntılardan kurtaracak yegâne reçetedir. Onun emirlerine uyalım, gurur ve kibre yenilip kendimizi ve çevremizi tahrip edecek fevrî davranışlardan sakınalım. Gerçek güç, kişinin kendisine hâkim olmasını başarmasıdır. Peygamber Efendimiz kuvvetli kişiyi şöyle tarif ediyor: "Güçlü insan güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir."
"Çok güzel bir söz bu hocam. Bu arada sizi çok takdir ettiğimi söylemeliyim. Çünkü hiç siyasete bulaşmıyorsunuz. Din ile devlet işlerini ayrı tutuyorsunuz. Diyanet İşleri Başkanı bence sizi örnek almalı."
"Evet evladım. Ben de senin yazılarını okuyorum. Tam bir laik davranış gösteriyorsun. İnsanlar dinlerini içlerinde yaşamalılar. Çünkü din, kul ile Allah arasındadır."
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Bu sözlerinizi hiç aklımdan çıkarmayacağım. Sağolun"
"Sende sağol evladım. Kendine iyi bak"
"Siz de iyi bakın hocam. Hoşçakalın"
"Gülegüle evladım. Selametle"