Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Mart '07

 
Kategori
Tarih
 

Homeros: Bir bilmece...

Homeros: Bir bilmece...
 

Bu arada Homeros’un kim olduğu, nerede doğup nerede yaşadığının tam olarak açıklığa kavuşmadığını belirtelim. Çünkü İlkçağ Yunan inanışının ve efsanesinin temelini oluşturan, daha sonra da Yunan eğitiminin ve kültürünün başlıca kaynakları haline gelen İlyada ve Odysseia destanlarının yaratıcısı kabul edilen ozanın kimliği de ilkçağdan bu yana tartışılıyor.

İ.Ö. 7. yüzyıldan beri çeşitli Yunan bilgin, düşünür ve tarihçilerinin eserlerinde adı geçen Homeros’un, İsa’dan önce 9. yüzyılda yaşadığı sanılıyor. İ.Ö. 450 yıllarında yaşayan ünlü tarihçi Heredotos da bunu doğruluyor. Heredotos, ünlü ozanın kendisinden 400 yıl kadar önce yaşadığını ve çağdaşı Heseidos’la birlikte Yunan dininin ve efsanesinin yaratıcısı olduğunu söylüyor.

Homeros üzerine çalışan araştırmacılar arasında, ozanın kimliğiyle ilgili muammayı açıklığa kavuşturmaya çalışanlar olmuş.

Doğuştan kör olduğu yolundaki iddialar da bu tür bir akıl yürütmeden kaynaklanmakta.

Buna göre Homeros, Aiol lehçesindeki ‘gözü görmeyen’ anlamına gelen bir sözcükten türemiş ve bu ad O’na kör olduğu için verilmiş. Ancak eserlerini inceleyen çoğu araştırmacı, bu iddiayı akıl dışı buluyor. Bu araştırmacılara göre İlyada ile Odysseia gibi iki büyük eserin gözleri görmeyen biri tarafından yaratılmış olması imkansız.

Dünyada Homeros’un yurdu olmakla övünen başlıca yedi kent var. Bunlardan beşi Anadolu’da ya da adalarda, ikisiyse Yunanistan’da. Ancak güvenilir kaynakların çoğu, Homeros’un İzmir’de doğmuş olan İoanyalı bir yazar olduğu konusunda hemfikir.

Her iki destanı şair A. Kadir ile birlikte çeviren ve Homeros’la ilgili bilimsel tartışmaları yakından takip eden Azra Erhat, İlyada çevirisine yazdığı önsözde Homeros’un eserlerini okuyan herkesin kendine ait bir izlenim edineceğini söylüyor. Kendi izleniminden yola çıkarak Homeros’un, İ.Ö. 9. yüzyılda yaşamış, İzmir’de doğmuş, kendinden önce gelişmiş sözlü destan geleneğini sürdürmüş, Anadolulu bir ozan olduğunu söylüyor.

Azra Erhat, destanların gerçekten Homeros’un olup olmadığı, ne kadarının sonradan eklendiği, İlyada’ya konu olan Truva Savaşı’nın gerçekten yaşanıp yaşanmadığı ve Homeros’un destanda Truvalılar’dan mı yoksa Akhalar’dan yana mı olduğuyla ilgili onca tartışmadan sonra içinden çıkılmaz bir hal alan ‘Homeros sorunu’nu ise ‘bilimin şişirdiği yersiz bir çıkmaz’ olarak görüyor! İşte bu yüzden O’na göre Homeros’u anlamanın en iyi yolu, eserleri üzerine yazılmış binlerce cilt kitabı bir kenara koyup yalnızca İlyada ve Odysseia’yı okumak...

Biz de şiirlerinde yalın, lirik bir yaşama sevincini bize ulaştıran Mehmet Başaran’ın O Dizelerde adlı şiirini okuyalım:

O dizelerde kimi zaman

Gözlerine dokunulur Kör Ozan’ın

Kara taşın altında kara

Karıncayı gören gözlerine

Tuz kokan büyük geceye

Kendisi yaratmıştır yıldızlarını

Dibinden söylence ırmağının

Parmaklarıyla yoklayıp bulduğu

Sözcüklerle yazar şiirini

Sözcükler ki yaşamın yüreği


O dizelerde kimi zaman

Altından geçilir gökkuşağının

Varılır gölgeler ülkesine

Ayakları altında Tahta At’ın

Troya ezilmiş şiir


Çökmüş bir taşa Kaz Dağı’nda Sarıkız

İnsanlara acı çektiren

Düzmece tanrıları düşünür

Sorar yaşlı çamlar bilge zeytinler

‘‘Düzenli İlyon’’u yok etme hırsı da ne?


O dizelerde kimi zaman

Kral Agamemnon. Aşil, Hektor

Çanakkale içinde aynalı çarşı

Sanki bin yıl geçmemiştir

Akhalar mı saldıran Fransızlar İngilizler mi

Sırtında 210 okkalık mermi

Manastırlı Koca Seyit Osman

Batınca gemi şaşırdı Poseidon da

Değişti söylence ırmağının sesi

Gül parmaklı şafak Anafartalar


Açıldı Kör Ozan’ın gözleri

Yeniden yazıyor İlyada’yı.

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara