- Kategori
- Gündelik Yaşam
Hoş geldin güz (hüzün)

Eylül'ün gelmesi güz'ün gelmesi demek. Güz'ün gelmesi hüzünün gelmesi demek...
Bahar geldiğinde ağaçlara anlam katan yeşil yapraklar; esecek olan rüzgara, yağacak olan yağmura küsüp sararacak. Küskünlüğü ile kırılıp dalından kopup yere düşecek. Ve ben o yaprakların üzerinde içimi garip bir hüzün kaplayarak yürüyeceğim.
O yaprakların üzerinde yürürken yaprağın çıtırdayan sesini, yağmura ve rüzgara küsmüş kırılganlığını duyacağım. Her duyduğum çıtırtıda özlem duyduklarımı anımsayacağım. Belki bir arkadaşı, belki bir dostu, belki bir çocuğu... Her çıtırtıda içimde bir şeyler kırılacak.
O yaprakların üzerinde yürürken geçmişi bir siyah beyaz Türk filmi misali hatırlayacağım. Kah gözlerim dolacak kah tebessüm edeceğim. Güzel günlere için içimde bir kıpırtı olacak. Kötü günler için "hayatın bir cilvesi" diyeceğim. "Yaşanılması gerekiyordu, yaşandı" diyeceğim.
Bir çöpçü süpürgesi ile toplayacak o yaprakları. Yapraklar bir başka bahara görüşeceğiz diyecek belki de... Ben bu Sonbahar kaybettim diyecek. Kaybedenlerin mevsimi midir Sonbahar?
En önemlisi de esecek olan rüzgara karşı başımı kaldırıp "yine sana karşı yürüyorum" diyeceğim o yaprakların çıtırtısını işitirken...
Not: Bugün yağmur yağdı. Sonbahar havasına erken girdim.