Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '11

 
Kategori
Deneme
 

Hoşgörü zor bir beceri işidir

Hoşgörü zor bir beceri işidir
 

Bugün kaç kişiye kızdınız ya da tartıştınız size haksızlık edildiğini düşündüğünüz için? Veya kırıldınız, biri size densiz bir laf etti diye ya da bir arkadaşınız istemediğiniz şekilde davrandı diye gücendiniz? Trafikteyken size yol vermeyen bir sürücüye bağırdınız mı, ya da bir satıcıya size pahalı mal sattı diye söylendiniz mi? 

Kırdınız mı bilmeden de olsa bir dostunuzu? Selam vermeye üşendiniz mi komşunuza ya da sözünü dinlemediğiniz eşinizi gücendirdiniz mi? Eşinizin küçük kabahatlerini büyütüp kavga çıkarır mısınız? Yoksa üstünü örtüp kapatır mısınız? Bencillik mi yaptınız? Çocuklarınıza bağırdınız mı bugün yaramazlık yaptılar diye? İş yerindeyken gereksiz hırçınlıklar mı yapıyorsunuz? 

Sabah dışarı çıktığınızda gülümsediniz mi yanınızdan geçen kişiye, günaydın dediniz mi? Veya hakkınızda konuştuğunu bildiğiniz birine boş ver dercesine gülüp geçtiniz mi? Geçmişte bir şekilde kırıldığınız bir arkadaşınızı arayıp hatırını sordunuz mu? vs… 

Ne kadar çok değil mi hoş görmemiz gereken durumlar günlük hayatta. 

Hoşgörü, kendimize ters gelen bir şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumudur. Diğer adı müsamaha, tolerans. Belki sabırla katlanma da diyebiliriz. Hoşgörü sağlıklı bir anlayış tarzıdır. Aslında zor bir beceri işidir. 

Hoşgörü insanın özüdür. İnsanın kendisini sevmesidir bir bakıma haddini bilmesidir. Önce kendini sevmelidir insan veya kendine katlanmalıdır ki karşısındaki insanın kabahatlerini hoş görebilsin. Kendini onun yerine koyabilsin, anlayışla karşılayabilsin. Haddini bilerek yaşayan insan karşısındakine de sevgi aşılayabilir, varsa hataların düzeltilmesine yardımcı olur, anlayışla yaklaşabilir. 

İnsan kendisini sevmiyorsa, kendine güvenmiyorsa, tanımıyorsa, saygı duymuyorsa kendisi ile barışık olması mümkün değildir. Hoşgörü bir bakıma insanın kendisi ile barışık olma durumudur. İnsan kendisi ile barışık değilse zaten toplumla da barışık olamaz. Toplumla barışık olmayan insan da hep bir başkasını suçlayacaktır. 

Hoş gören insan kendine veya başka türlü yapılan hataları bir müddet görmezden gelir, aldırmaz, göz yumar. Kusurları düzeltir, üzerini örter. Toplumda da sevilen bir insandır. Affetmek büyüklüktür der atalarımız. Dinimizde de hoşgörü, sevgi, uzlaşmak tercih edilmiştir. Alıngan olmamak, olaylara iyi yönden bakmak ve bencil olmamak bizi hoşgörülü insan yapabilir. 

Hoşgörünün ve sevgi eksikliğinin çokça eksik olduğu birey ve toplumlarda, yaşamın sürekli kavga ve çatışma içinde sürdüğünü görürüz. Toplumsal stres yaratan böyle ortamların da tek ve en güçlü sebebi hoşgörüsüzlüktür, sevgi eksikliğidir. Günümüzde insanımız kendisi ile barışık değil ki etrafı ile nasıl barışık olsun? Her gün çevremizde izlediğimiz kargaşaların, kavgaların, söz düellolarının, olumsuz birçok davranışın sebebi anlayışsızlıktan kaynaklanıyor. Hoşgörü insan ilişkilerinin temelidir. 

Bunun çıkış yolu hoşgörüyü yaşatmak ve bunun için çaba göstermektir. Çünkü hoşgörü, bireyin kendini psikolojik, sosyal ve felsefi olarak bilinçli bir şekilde tanıyabildiği oranda oluşabilir. 

Bugün her zamankinden daha fazla hoşgörüye ihtiyacımız var. Dolayısıyla toplumsal ve bireysel barışı sağlamak için hepimizin sağlıklı iletişim, diyalog, hoşgörü ve birbirimizi anlamaya çalışmamız gerekir. 

Tarihimizde birçok hoşgörü ustası değerli kişiler vardır. Hz. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli vb. değerlerimizin sözlerine kulak vermek hepimizin yararına olacaktır. Hz. Mevlana’nın dediği gibi; 

“Sevgide güneş gibi ol,  

Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,  

Hataları örtmede gece gibi ol,  

Tevazuda toprak gibi ol,  

Öfkede ölü gibi ol,  

Her ne olursan ol,  

Ya olduğun gibi görün,  

Ya göründüğün gibi ol. “ 

 

Ya da Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi; 

“Eline, beline, diline sahip ol.” 

 

Şükran Demirtaş 

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..