- Kategori
- Kitap
Hüküm

Kafka'yla ölmeye devam ediyoruz.
Arkadaşım çok uzaklarda yaşıyor. Ara sıra mektuplaşıyoruz. O daha dolu dolu yazıyor. Ben ise soğuğum yazdıklarımda. Beni de çağırıyor yanına. Ona göre bu ülke geriymiş, yaşadığı memleket gelişmişmiş.
Franz, ülkenin adı o bu şu olmuş, farketmiyor, insan kendinde boğulmasını hep beceriyor.
Annem öleli iki yıl oluyor. Babamla birlikte yaşıyorum. Gelirimiz iyi. Babamdan devraldım fabrikayı. Az biraz önce nişanlandım. Nişanlım zengin bir ailenin kızı. Zengin zengini bulur. Biz bizi bulduk. Şimdi bunları arkadaşıma yazsam, yanlış anlar beni, kıskanır.
Kafka yazmış, arkadaşı onu fakir sanıyor.
Babam odasında, karanlıkta pis oturuyordu. Temizlemek zaman alacak. Kirlenmek kolay, temizlenmek zor bu ülkede.
Soydum babamı, yatırdım yatağına. Nişanlım arkadaşımla tanışmak istiyordu, yaz gelsin, diyordu. Yazdım. Yazdıklarımı babamla paylaşacaktım, paylaştım da...
Franz, alacağın olsun, onlar zaten birbirleriyle yazışıyorlarmış!
Ben hep zayıf olandım. Güçlü olan babamdı. Şimdi ben, annemden sonra beni güçlü sanıyordum. Babam, annenin gücü de bende, dedi, ben hâlâ senden daha güçlüyüm.
Bu kadar zayıflık bana fazlaydı, hayatıma.
Kafka, hep ölüm mü var hikayenin sonunda?
Madem sen güçlüsün baba, sen yaşamaya devam et. Madem ben zayıfım baba, o zaman ölüm benim hakkım. Dinledim Franz'ın sözünü, deliler gibi koşarak geldim köprüye ve bıraktım kendimi boşluğa...
Kafka'yla öldüm bir kez daha.
Bak Kafka, yanlış anlayacak beni okurların, sanacaklar ki, bilerek ve isteyerek gidiyorum, gittim ölüme.
Kafka işini
bilir Franz
hükümde
eğer bana
sorsaydı
öykünün başında
başlarken
annem yaşasın
babam ölsün
derdim.
Kafka paylaşsaydı
hikayesini benimle
Franz acele etmeseydi
annem ben ve
nişanlım
çok uzaklarda
arkadaşım
ölümden habersiz
mutlu mutlu
yaşardık.
Kafka alsan beni
boşluktan
boşluktan alıp
oturtsan babamın
karşısına güçlü
olmaz mı
ah Franz ah!