Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üşüyorum İstanbul'da ya da bende

Üşüyorum İstanbul'da ya da bende
 

Güneş burdayım, bak burdayım işte, dese bile, yok yok, soğuk, soğuk artık, üşüyorum İstanbul'da, bende.

Saat olmuş 16.oo!

Evin içinde oku yaz; bilgisayarın başında hum hum otur; yat uzan; boş boş duvarlara bak; bulmaca çöz, bulmacada çözül; uffff!...

Olumsuzluk sardı beni; acil şehre salmalı beniiiiii!...

İstanbul soğuk. Yağmur var. Yağmurun yanında rüzgar var. İyice denize sokulmalı. İyice denize sokuldum. İyi miyim? Üşüyorum. Hızlı hızlı yürümeli. Hızlı hızlı yürürsem ısınırım.

Köpekler koşturuyor kıyıda. Kediler dolaşıyor yanımda yöremde. Kargalar basmış ağaçları.

Aşk olsaydı yanımda; çek, hadi ama çabuk çek, derdi, resimlerini çek kargaların! Sesine kargalar korkup kaçardı.

Ağaçta karga resimleri, soğuk kent İstanbul ya da ben; ne romantik!

Isınmak için şarap içenlerin yanından geçiyorum şişe şişe. Korkuyorum da...Hava iyice karardı. Işık yok gibi bir şey bu kıyıda. İstanbul!

Bakar mısın birader.... deseler....

Deseler kaçar mıydın, yoksa, buyrun, ne vardı mı.... derdin...

Sabah güneş vardı, soğuktu, penceremden gördüm. Öğlen hava karardı, birazdan yağmur bastırdı, soğuktu, penceremden anlaşılıyordu. Ev boğunca, sokaktaydım. İstanbul'daydım, bendeydim, sende.... Aydınlık yitti, görece siyah bastı şehri. Karanın içinde yürüyordum soğukta, soğuk soğuk.

İdealtepe'desin bak, bak Koza'nın dibindesin bak ve gir içeriye, soğuktan sıcağa; ye iç ve mutlu ol! Girdim içeriye. Ver bir yirmilik beyaz. Peynir güzel, kavun; et harika, servis; salataya sözüm yok, tatlıya; ama kısmetini bağlamış, aramızda dolaşan o kadına bir sözüm var, sonra.

Gece ben buradayım diyordu, soğuk hep burada kalacağım; İstanbul işini bilir dedim, eve döndüm, yatağıma uzandım, yorganımı üstüme çektim; ooohhhh, sıcacığım bende!

Yarım saatte yürüdüğün yolu şimdi tersine trenle beş dakikada alıyordun; olsun, ben yine de o yarım saati istiyorum, onun içindeki beni.

Koza'da
İstanbul'un soğuk
gecesinde sıcak
garson anlıyordu
beni
ekmeğimi sıcak
getiriyordu
yanında tulum peynirini
tereyağını
beyazı tam
kararında kararlı
sunuyordu bana
Koza'da o
garson
işini seven garson
masada bir saat
yerine iki saat
kalmamı sağlayan
garson son demde
çayı finalde hesabı
iyi dengeledi
bende
İstanbul!da
İstanbul'lu.

 
Toplam blog
: 650
: 412
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

İzmir.  Aşk ve Şiir. Müzik. Kitap. Varlık ve Sözcükler ve .... ..