Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Hükümetin sloganıydı "İşkenceye sıfır tolerans"

Hükümetin sloganıydı "İşkenceye sıfır tolerans"
 

İşkence!
Kuşkusuz, insanlığın yüz karasıdır.
Çağdaş dünyanın yüz karasıdır.
İnsanlığın, utanç anıtıdır.
Ve bu denli yüz kızartıcı bir olayın önüne hiçbir tedbir geçemiyor.
Devlet, işkence olayları karşısında acizlenerek meşruluğunu kaybediyor.

Temel insan hakları belgeleri ve insan hakları hukuku işkenceyi kesin kes yasaklamıştır.
Ve devlet var olan işkenceyi önlemekle mükelleftir.
Şayet önleyemiyorsa, meşruiyeti tartışmaya açılır.

İnsan Hakları Derneği’nin raporundan hareketle, Güneydoğu’da 2000 yılından beri işkence sayısında önemli artış olduğu tespit ediliyor.
Yıllara göre işkence yapıldığına dair derneğe yapılan başvurular şöyle.
2000 yılında 130.
2001 yılında 539.
2000 yılında 228.
2003 yılında 489.
2004 yılında 338.
2005 yılında 284.
2006 yılında 334.
2007 yılında 232.
2008 yılının ilk altı ayında 434.

2008 yılının daha ilk yarısında ortaya çıkan tablo korkunç.
Ve 2008 yılı her durumda işkence ve hak ihlâllerinin tavan yaptığı bir yıl oldu.

TCK’nın 94. maddesi ne diyor?
Bir kişiye insan onuruyla bağdaşmayan, bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine yol açacak her türlü davranış, işkence olarak anılır.
İşkenceyi yapanların tespit edilmesi halinde “kamu davası” açılır.

Şimdi dönelim 23 Ekim 2008 tarihine.
Ve bakalım neler olmuş.

Şırnak’ın İdil ilçesinde yaşanıyor olay.
Hüsnü DOĞAN.
Hasan ERASLAN.
Mehmet BAYRAM.
M.SALİH GEÇGEL.
Ahmet KARAGÖL.
Musa BAYRAM.
Yusuf İNAN.
Mehmet GORAN.

Yukarıda saydığımız isimler tutuklanır.
Ve mahkemeye çıkarılırlar.
Suçları nedir?
Bilmiyorum.
Adliye çıkışı sonrasında, bahçede dövülmeye başlanıyor ismini saydığımız şahıslar.
Dövülme olayına İdil ilçesinde yaşayan insanlar şahit oluyor.
Yoldan gelen geçen herkes, polisin bu şiddet vakasını izliyor.
İlgili şahıslar, sonrasında İdil Devlet Hastanesine sevk ediliyorlar.
Ve dayak hastane koridorlarında da devam ediyor.
Hastaneden çıkıyorlar karakola.
Yolda dayağa aynen devam.
Dayak olayını görenler, şahısların avukatlarına haber veriyor.
Avukatlar, İdil Cumhuriyet Savcısına dayak ve kötü muamele olayını anlatıyor.
Savcı avukatlarla birlikte karakola gidiyor.
İddiaları araştırmaya başlıyor.
Ve karakola bir de doktor çağırılır.
Hüsnü Doğan isimli şahsın durumu ağırdır.
Doktor Mahmut Eryoltay, durumu ağır olan Hüsnü Doğan’ın kaburgalarının kırık olduğunu tespit eder.
Diğer tutuklu şahıslar hastaneye sevk edilir.

Savcı işkenceye maruz kalan tutuklularla, polisleri karşı karşıya getirir.
Teşhis tutanağını tutar.
Ağır yaralı olan tutuklular, kendilerini döven polisleri teşhis eder.

İdil Cumhuriyet Savcılığı 2008/561 soruşturma numarası ile soruşturma başlatır.
Ve üç polis memuru mahkemeye çıkarılır.
Sonuç ne olacak bakıp göreceğiz.

Oysa!
Hükümetin sloganı neydi?
“İşkenceye sıfır tölerans” tı.


 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..