Hürrem Sultan'ın "sosyete playboyu" ile imtihanı

Meryem Uzelli yine gündeme bomba gibi düştü. Namı diğer Hürrem Sultan'ın, Ayşe Arman ile yaptığı röportajı duymayan bir sağır sultan kalmıştır belki.

Bu Playboy denilen adamların güzel ve ünlü kadınları ağlarına düşürüp, caka satmaları. Sonra da yaya bırakmaları mevzusuna takıldım en çok ben. Hürrem Sultan'ın röportajına kadar bu tip ilişkileri görünce "amannn alan memnun, veren memnun "diyordum ben de. Magazinde, TV'de bir gün onunla, bir gün bununla gezen kadın ve adamlara hiçbirşey hissetmeden bakıyordum.

Bazı ilişkilerin bu kadar yüzeysel olmadığını, daha doğrusu playboy dediklerimizin karşısında, safi duygularla bağlanmayı isteyen kadınların da olabileceğini gördük. Bu adamlar, güzel bir kadınla görünmek ve onun sevgilisi olarak yazılıp çizilmenin dışında, yanındaki kadını nasıl da kolayca satabileceklerini göstermiş oldular. Umarım bu hikaye bazı saf (!) kızlarımızın kulağına küpe olur. 

Meryem Uzelli'yi yeni konuşmayı öğrenen saf bebeklere benzettim. Onlar en doğal cümlelerle konuşurlar. Entrikaları düşünüp de sahte cümleler kuramazlar. O nedenle sevdik biz O'nu. Az Türkçesi ile kurduğu cümleler bebek/çocuk cümleleriydi çünkü. Aklından geçeni kıvırmadan net söylüyordu. Büyüklerin dünyasının o çok süslü, allengirli cümleleri ile konuşmuyordu. Duygularını güzel net dile getiriyordu.  Biz büyükler buna şaşırdık.

Hayatı ve bebeği ile ilgili verdiği kararı takdir ettim. Biz de derler ya "zararın neresinden dönsen kardır" O adamdam kurtulduğun için kendini şanslı hissedebilirsin Meryem, diyorum. O güzel gözlerin hep samimiyetle ve doğallıkla parlasın. içindeki çocuğu ve saflığı hiç yitirme.