- Kategori
- Felsefe
Hürriyet

Mevlana şöyle der: "Ayran kasem önümde oldukça, vallahi kimsenin balını düşünmem bile. Azıksızlık, ölümle kulağımı bursa bile hürriyeti kulluğa satmam ben!"
Özgürlük şöyle tanımlanmaktadır: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma; her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu. Hürriyet sözlük anlamı olarak özgürlüktür, yani Öz’ün hürlüğüdür, bağımsızlıktır. Hürriyet, hiçbir engele rastlamadan istediğini yapmak olarak değerlendirilmemelidir. Başkalarının hak ve hürriyetlerine de saygılı olmaktır. Bir tarife göre, “Hürriyet, herkesin istediğini yapabileceği bir sahada kimsenin bütün isteklerini yapamadığı bir alandır.” Mitolojide geçen İkarus hikâyesinde, "İkarus" kanatlarının yanacağını fark etse de ışığa uçmaktan vazgeçmemiştir. Bu, hürriyetin bedelidir ve geri dönmek de ona göre değildir.
Uzak doğu öğretilerinde de hürriyete kavuşmasının yolu; doğru bakış/ kavrayış; iyi amaç/ niyet; doğru söz; doğru disiplin/ davranış; doğru iş; doğru çaba; doğru dikkat ve doğru konsantrasyon iledir. "İnsanı insan yapan hürriyettir" denir. Hürriyet, bağlı ve bağımlı olmama, dış ve iç etkilerden bağımsız olma, engellenmemiş olma halini dile getirmektedir. Birey olmak için önce hür olmak gereklidir. Marcel Conche “hür ve özgür olmayı” şu şekilde tanımlar: “Özgür irade, hiçbir şey tarafından belirlenmeksizin kendi kendini belirleme gücüdür.”
Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere yaptığı hitabında; “Fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür” nesiller yetiştirmelerini öğütlemiştir. Birey olabilmenin en önemli şartlardan biri hür olmaktır. Hür olmak, huzur ve mutluluk yaratır. Özgür olmak kendi olmak cesaretini göstermektir. Hürriyetler temel olarak üç tanedir: vicdan, düşünce ve söz hürriyeti. Fikren hür olabilmek için kişinin; tüm önyargılarını, inanç ve değerlerini, ailevi koşullandırmalarını ve yaşam boyu süren bireye çevrenin kuşatma ya da dayatmalarını, aidiyetle ilgili bağ ve bağımlılıklarını sorgulaması gerekir.
Birey, sürekli değişim ve gelişim içerisinde olmalı ve yeni düşüncelere, fikirlere açık olmalıdır. Çağdaş ve hür olan insan, tüm fikirlerini geliştirme ve değiştirme yetisine sahip olmalıdır. Hür olmak, düşünebilen insanı yaratır ve o sorguladığı için maalesef korkulandır. Aydınlanma, gerçek bir toplumda tamamen hür bireyleri ortaya çıkarır. Fikri hürriyet sahibi olmayanların vicdanı hürriyeti de olamaz.
“Düşünce hürriyeti, ruhun hayatıdır.” diyor Voltaire. Hürriyet anlamlıdır. Gerçek insan, özgürlüğünü kazanmış ve kulluğun esaretinden kurtulmuş, kimlik sahibi, hür, insan gibi insandır. Hedef hür insan olmaktır. Hür düşünce ve vicdan hürriyetinin yayılması ve toplumun aydınlatılması insan gibi insanların görev bilincidir.
“Kişinin fikir hürriyeti, başkalarının fikir hürriyeti ile sınırlanmıştır. Kişi nasıl düşüncelerini açıklayabiliyor ise, başkaları da buna aykırı düşünceleri açıklayabilme hakkına sahiptir.” Cehalet ve taassup ile insanların inançlarının kontrol altına alınması dolayısıyla toplumsal baskılar kendini her dönemde göstermektedir. “Gerçek insan”, bir dengeler manzumesidir, o inançları ve duyguları akılla dengeleyecektir; bir düşünür ve kudretli bir eylemcidir.
“İnsanı insan yapan hürriyettir” sözü çok eskidir. Dengeli hürriyet ve adaletli eşitlik önemlidir. Ezoterik/inisiyatik geleneklerde, en büyük nimetin hürriyet yani özgürlük olduğuna inanılır. Tüm kadim sistemler hür düşünceyi savunur. Bireyin düşünmesi, kendi yolunu bulması, yaratıcı olması, yaşamı sorgulaması için onu yüreklendirir. Batıl ve kör inançlar sahibi kitlenin gözleri kör ve beyni üretkenliğini yitirmiştir.
Hür olmak, kişinin kendi olmasıdır. Birey olmak, gerçek insan olmak hür olmaktır, kurtuluştur. Görev, kendimize özgün yollarımızda, ruhumuzu arındırıp tekâmül ederek “insanımsı” olmaktan çıkıp, hür gerçek insanlar olmaktır.
Denildiği gibi: “Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev hayattır.”
Berk Yüksel
Özgürlük şöyle tanımlanmaktadır: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma; her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu. Hürriyet sözlük anlamı olarak özgürlüktür, yani Öz’ün hürlüğüdür, bağımsızlıktır. Hürriyet, hiçbir engele rastlamadan istediğini yapmak olarak değerlendirilmemelidir. Başkalarının hak ve hürriyetlerine de saygılı olmaktır. Bir tarife göre, “Hürriyet, herkesin istediğini yapabileceği bir sahada kimsenin bütün isteklerini yapamadığı bir alandır.” Mitolojide geçen İkarus hikâyesinde, "İkarus" kanatlarının yanacağını fark etse de ışığa uçmaktan vazgeçmemiştir. Bu, hürriyetin bedelidir ve geri dönmek de ona göre değildir.
Uzak doğu öğretilerinde de hürriyete kavuşmasının yolu; doğru bakış/ kavrayış; iyi amaç/ niyet; doğru söz; doğru disiplin/ davranış; doğru iş; doğru çaba; doğru dikkat ve doğru konsantrasyon iledir. "İnsanı insan yapan hürriyettir" denir. Hürriyet, bağlı ve bağımlı olmama, dış ve iç etkilerden bağımsız olma, engellenmemiş olma halini dile getirmektedir. Birey olmak için önce hür olmak gereklidir. Marcel Conche “hür ve özgür olmayı” şu şekilde tanımlar: “Özgür irade, hiçbir şey tarafından belirlenmeksizin kendi kendini belirleme gücüdür.”
Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere yaptığı hitabında; “Fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür” nesiller yetiştirmelerini öğütlemiştir. Birey olabilmenin en önemli şartlardan biri hür olmaktır. Hür olmak, huzur ve mutluluk yaratır. Özgür olmak kendi olmak cesaretini göstermektir. Hürriyetler temel olarak üç tanedir: vicdan, düşünce ve söz hürriyeti. Fikren hür olabilmek için kişinin; tüm önyargılarını, inanç ve değerlerini, ailevi koşullandırmalarını ve yaşam boyu süren bireye çevrenin kuşatma ya da dayatmalarını, aidiyetle ilgili bağ ve bağımlılıklarını sorgulaması gerekir.
Birey, sürekli değişim ve gelişim içerisinde olmalı ve yeni düşüncelere, fikirlere açık olmalıdır. Çağdaş ve hür olan insan, tüm fikirlerini geliştirme ve değiştirme yetisine sahip olmalıdır. Hür olmak, düşünebilen insanı yaratır ve o sorguladığı için maalesef korkulandır. Aydınlanma, gerçek bir toplumda tamamen hür bireyleri ortaya çıkarır. Fikri hürriyet sahibi olmayanların vicdanı hürriyeti de olamaz.
“Düşünce hürriyeti, ruhun hayatıdır.” diyor Voltaire. Hürriyet anlamlıdır. Gerçek insan, özgürlüğünü kazanmış ve kulluğun esaretinden kurtulmuş, kimlik sahibi, hür, insan gibi insandır. Hedef hür insan olmaktır. Hür düşünce ve vicdan hürriyetinin yayılması ve toplumun aydınlatılması insan gibi insanların görev bilincidir.
“Kişinin fikir hürriyeti, başkalarının fikir hürriyeti ile sınırlanmıştır. Kişi nasıl düşüncelerini açıklayabiliyor ise, başkaları da buna aykırı düşünceleri açıklayabilme hakkına sahiptir.” Cehalet ve taassup ile insanların inançlarının kontrol altına alınması dolayısıyla toplumsal baskılar kendini her dönemde göstermektedir. “Gerçek insan”, bir dengeler manzumesidir, o inançları ve duyguları akılla dengeleyecektir; bir düşünür ve kudretli bir eylemcidir.
“İnsanı insan yapan hürriyettir” sözü çok eskidir. Dengeli hürriyet ve adaletli eşitlik önemlidir. Ezoterik/inisiyatik geleneklerde, en büyük nimetin hürriyet yani özgürlük olduğuna inanılır. Tüm kadim sistemler hür düşünceyi savunur. Bireyin düşünmesi, kendi yolunu bulması, yaratıcı olması, yaşamı sorgulaması için onu yüreklendirir. Batıl ve kör inançlar sahibi kitlenin gözleri kör ve beyni üretkenliğini yitirmiştir.
Hür olmak, kişinin kendi olmasıdır. Birey olmak, gerçek insan olmak hür olmaktır, kurtuluştur. Görev, kendimize özgün yollarımızda, ruhumuzu arındırıp tekâmül ederek “insanımsı” olmaktan çıkıp, hür gerçek insanlar olmaktır.
Denildiği gibi: “Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev hayattır.”
Berk Yüksel