Hüsrandan sonra

Nihayet Şaibeli ligimiz Şaibesiz bir şekilde bitti. 2009-2010 sezonunu şampiyon olarak Türkiye'de yeni bir devrim yaratan Bursasporu tebrik ederek başlıyorum yazıma. Ertuğrul Sağlam ve Futbolcuları bu sene gerçekten zor bir olayı gerçekleştirdikleri için hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Ertuğrul Sağlam ve ekibini son dakikaya kadar destekleyen Bursa yönetimi ve taraftarlarıda bu sene sevinmeyi herkesten fazla hakkettiler.

Evet Daum yine bir hüsrana yol açan yanlışları ile bu senenin hayal kırıklığı yaratan antrenörüdür. Aziz Yıldırım ve yönetimin sürekli destek çıktığı en kötü dönemde bile arkasında durduğu Daum maalesef yine çok önemli bir finali kafa olarak maçtan önce kaybetmişti zaten. Maçtan önce Alman basınına yaptığı bu maçı kazanamzsam beni kovarlar açıklaması ile böyel bir sonu beklediğinin mesajını vermişdi zaten Herr Daum. Aziz Yıldırım'ın bu açıklamayla ilgili olarak Daum'u sorguya çekip çekmediğini bilmiyorum ama bu açıklamayla ilgili resmi sitede bir açıklama göremedik. Belki de futbolcuların konsantrasyonunu bozmamak için yönetim bu duruma müdahele etmedi.

Maçın teknik analizi olarak çok fazla söz söyelemeye gerek yok. Fener maça yine çok istekli sürekli öne oynayarak başladı ve golü de umduğundan erken buldu. Ancak golden sonra futbolcuların şampiyon olmuş kadar sevinmeleri tribünlerde yakılan meşaleler futbolcular üzerinde bu iş bitti havası yarattı. Her atılan golden sonra olduğu gibi F.Bahçe yine oyunu rölantiye alınca Trabzon oyuna hakim olmaya başladı ; hakemin faul olmayan bir pozisyonda verdiği Faul kararında 5 Fenerli futbolcu itiraz edereken Trabzonlu futbolcuların çabuk oynaması ve o pozisyonda yerinde olmayan Vederson'un hatası ile Burak orta yaptığı pozisyonda golü buldu. Beraberlik golünden sonra Fenerli futbolcularda bir tedirginlik oluştu ve bursadan gelen gol haberleriyle ikinci yarıya çok daha fazla stresle başadılar. Bu durumda gole daha fazla ihtiyacı olan Daum Gülizara 83. dakikaya kadar sabrederek yılın Sabır Taşı ödülünü almaya hak kazanmıştır. Gülizarın kaçırdığı pozisyonlardan sonra bile Semih ve Gökhan Ünal'ı oyuna almayan Daum Diyarbakırspor'u bile çalıtıracak kapasitede bir teknik direktör olmadığını bir kez daha ispat etmiştir. Bu adamlarla sözleşme imzalanırken şampiyonluk ve kupa için prim maddelerine hiç düşünmeden imza atan yönetimler niçin başarısızlık halinde tazminatsız olarak sözleşmenin iptali maddesini koydurmazlar. Bu da türkiyedeki yönetimlerin en büyük hatasıdır. Herr daum şimdi şampiyon olsaydı 1 milyonu cebine atacakdı ancak şimdi de kovulduğu için en az yine 1 milyonu cebine atıp gidecektir.

Ligin son haftasına kadar ligin şaibeli olduğunu söyleyen utanmazlar şimdi ne diyorlar, neredeler.? Neden Bursa'nın attığı gollerde İbrahim Toraman'ın yaptığı hataları konuşmuyorlar. Mucizevi bir şekilde ligimiz son dakikada tertemiz olmuştur. Leo francoyu bile satın alabilen Aziz Yıldırım son maçta mı rakip futbolcuları satın almayı unutmuştur. Daha önce bu iddaları ortaya atan laf ebeleri şimdi kıs kıs gülüyorlardır. Ama yarın yine utanmadan Tv'lerde boy göstereceklerdir. Aslında daha üzücü olan bu adamlara hala iş verecek olan Medya patronlarının tutumlarıdır. Maalesef bu ülkede sporun her dalında yatırım yapan Aziz Yıldırım sürekli olarak tu kaka olarak gösterilmeye devam edilecekdir. Çünkü F.Bahçe bu ülkede sadece medyanın tirajı için gereklidir. Aziz Yıldırım transfer yapsın yatırım yapsın ama F.Bahçe başarısızı olsun ki gazeteler satılsın. Çünkü bu ülkede F. Bahçe ve diğerleri vardır; ama bu böyle nereye kadar gider bilemiyorum.

Gelelim maçın son dakikasında yaşanan anons olayına. Maçın son 30 saniyesinde gelen bu anons F.Bahçeli futbolcuların vakit geçirmelerine sebep olmuştur belki de o pozisyonda top ceza sahasına doldurulcak ve gol olacakdı. Ama anonsu yapan şahıs federasyonun temsilcisinden de Bursa da 2-2 olduğunu onayını aldığını söylüyor. Böyle bir şey nasıl oluyor Aziz Yıldırım ve ekibi bu işin peşini bırakmamalıdır. Yazımı tekrar Bursa'nın şampiyonluğunu tebrik ederek bitiriyorum.