- Kategori
- Futbol
Herkese nasip olmaz

Kupaya Kartal Pençesi
Evet herkese nasip olmuyor gerçekten de. Belki başkalarına olur ama Fenerbahçe'ye olmayacak gibi. Artık kupayı kazanamama durumu bir ironiye dönüşmüş Fenerbahçe'de. Sezen Aksu ''Uzak benden aşk uzak artık. Kanun mudur bu yasaklık? şarkısını sanki Fenerbahçe için bestelemiş. Şarkıda söylediği gibi Fenerbahçe'nin kupa yasağı kanundan da ileri bir durum aldı. Çünkü kanunlar bile 26 senede değişebiliyor ama Fenerbahçe'nin kupa orucu devam ediyor.26 sene sonra bir ucundan tuttukları kupayı Beşiktaş'a kaptırdılar. Fenerbahçe'nin en büyük şanssızlığı karşılarında Beşiktaş'ın olması idi.
Maçın başından sonuna kadar kupayı isteyen istediklerini sahaya yansıtan bir Beşiktaş vardı sahada. Maçın sonunda da istediğini aldı Beşiktaş.
Maçın hakemi penaltı pozisyonunda saçmalaması dışında iyiydi. Skorun da verdiği rahatlıkla haksız bir penaltı çaldı. Maçta iki takım futbolcuları ve tarftarları son derece centilmendi. Acaba bu final maçı Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynansa idi aynı görüntüleri görebilir miydik acaba?
Bence HAYIR!!
NEDEN???
Nedenini İki kulübün oturup düşünmesi ve üzerlerine düşeni yapması gerekir.
Aragones'in maçtan sonra Federasyon yetkililerinin tüm ısrarlarına rağmen basın toplantısı yapmaması İspanyol hocanın kariyerine yakışmadı. Yenilgiyi kabullenmek ve en önemlisi hazmetmek gerekiyor. İspanyol hocanın yaşı ve kariyeri genç teknik adamlara örnek olmasını gerektiriyor. Şampiyonlar ligi yarı final maçında Barcelona yenik durumda iken Guardiyola ve Hiddink'in omuz omuza kaçan pozisyonu izlemesi sahalarda görmek istediğimiz tablo. Bence Federasyon'un bu görüntülerle teknik adamlara seminer vermesi gerekir. Kariyerlerinin en önemli maçında 38 yaşındaki Guardiyola'nın gösterdiği olgunluğu, 73 yaşındaki Aragones , Türkiye kupası finalinde ne yazık ki gösteremedi.
Herkes Aragones ve Volkan'ın yaptığı hataları konuştu. Kimse Yusuf' un herkesin ve kalecinin orta beklediği bir anda ani ve zekice bir kararla ön direğe yaptığı vuruşun güzelliğine, Bobo'nun 30 küsür metreden attığı gole, 4. golde Holosko'nun 96 metre koştuğuna malesef değinmedi. Nedense alışmışız bardağa boş tarafından bakmaya.
1 Mayıs'ta yazdığım ''Dedikodu Kazanı'' adlı yazımda başkanların yediği yemek ve sonrasında çıkan seviyesiz dedikodulara değinmiş ve sormuştum. Fenerbahçe ligde Beşiktaş'ı yener ve Beşiktaş da kupada Fenerbahçe'yi eler ise bu dedikoduları çıkarıp iki köklü kulübü şaibe altında bırakanlar ne diyecekler?
Dediğim gibi de oldu. Ama kimse bu dedikodu kazanını kaynatanları konuşmadı. Utançlarını, seviyesizliklerini yüzüne vurmadı malesef. Her zaman ki gibi yine çabuk unuttuk.
Beşiktaş sezonun ilk kupasını kazandı. 2. si için de kampa girdi. Bu moral ve motivasyon ile onu da alacaklar diye tahmin ediyorum.
Sonuçta Beşiktaş kazandı. Fenerbahçe kaybetti. Kanarya'nın26 yıllık özlemi bu sene de dinmedi. Fenerbahçe'ye gönül verenlerin kupa hayalleri başka bahara kaldı.
Maçın başından sonuna kadar kupayı isteyen istediklerini sahaya yansıtan bir Beşiktaş vardı sahada. Maçın sonunda da istediğini aldı Beşiktaş.
Maçın hakemi penaltı pozisyonunda saçmalaması dışında iyiydi. Skorun da verdiği rahatlıkla haksız bir penaltı çaldı. Maçta iki takım futbolcuları ve tarftarları son derece centilmendi. Acaba bu final maçı Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynansa idi aynı görüntüleri görebilir miydik acaba?
Bence HAYIR!!
NEDEN???
Nedenini İki kulübün oturup düşünmesi ve üzerlerine düşeni yapması gerekir.
Aragones'in maçtan sonra Federasyon yetkililerinin tüm ısrarlarına rağmen basın toplantısı yapmaması İspanyol hocanın kariyerine yakışmadı. Yenilgiyi kabullenmek ve en önemlisi hazmetmek gerekiyor. İspanyol hocanın yaşı ve kariyeri genç teknik adamlara örnek olmasını gerektiriyor. Şampiyonlar ligi yarı final maçında Barcelona yenik durumda iken Guardiyola ve Hiddink'in omuz omuza kaçan pozisyonu izlemesi sahalarda görmek istediğimiz tablo. Bence Federasyon'un bu görüntülerle teknik adamlara seminer vermesi gerekir. Kariyerlerinin en önemli maçında 38 yaşındaki Guardiyola'nın gösterdiği olgunluğu, 73 yaşındaki Aragones , Türkiye kupası finalinde ne yazık ki gösteremedi.
Herkes Aragones ve Volkan'ın yaptığı hataları konuştu. Kimse Yusuf' un herkesin ve kalecinin orta beklediği bir anda ani ve zekice bir kararla ön direğe yaptığı vuruşun güzelliğine, Bobo'nun 30 küsür metreden attığı gole, 4. golde Holosko'nun 96 metre koştuğuna malesef değinmedi. Nedense alışmışız bardağa boş tarafından bakmaya.
1 Mayıs'ta yazdığım ''Dedikodu Kazanı'' adlı yazımda başkanların yediği yemek ve sonrasında çıkan seviyesiz dedikodulara değinmiş ve sormuştum. Fenerbahçe ligde Beşiktaş'ı yener ve Beşiktaş da kupada Fenerbahçe'yi eler ise bu dedikoduları çıkarıp iki köklü kulübü şaibe altında bırakanlar ne diyecekler?
Dediğim gibi de oldu. Ama kimse bu dedikodu kazanını kaynatanları konuşmadı. Utançlarını, seviyesizliklerini yüzüne vurmadı malesef. Her zaman ki gibi yine çabuk unuttuk.
Beşiktaş sezonun ilk kupasını kazandı. 2. si için de kampa girdi. Bu moral ve motivasyon ile onu da alacaklar diye tahmin ediyorum.
Sonuçta Beşiktaş kazandı. Fenerbahçe kaybetti. Kanarya'nın26 yıllık özlemi bu sene de dinmedi. Fenerbahçe'ye gönül verenlerin kupa hayalleri başka bahara kaldı.