- Kategori
- İnançlar
Huzura yol almak

Hiç bir şey inanmanın verdiği huzuru verebilir mi?
Herkes huzuru arıyor. Nerededir, ne yolla kazanılır diye deneme yanılma yapıp duruyor. Hep huzuru vereceği düşünülen şey, ulaşıldığında anlamsızlaşıyor. Değeri yok oluyor.
İnsan durup bir düşünüyor, şu yollarda araba arkalarında görülen yazılar aslında gerçek mi diye.
“Huzur ancak islamda, islamı yaşamakla bulunuyor.”
Sanılanın aksine İslam sadece ibadet hayatını kapsamıyor.
İslam bir yaşam biçimini tanımlıyor. Kendini, çevrendekileri hoş gördüğün affettiğin, tövbe kapısının her an açık olduğunu bildiğin, her anın yeni bir başlangıç olduğunu hissettiğin bir dünyayı tanımlıyor.
İnsanın doğası gereği hata yapmaya müsait olduğunu, bunu yapmaktan çok fark edip düzeltmeye çabalamasının önemli olduğunu, kendini bile fazla abartıp affetmemenin doğru olmadığını, başkalarının davranışlarına odaklanmaktansa kendimizle ilgilenmemizin gerektiğini söylüyor. Güzel ahlak diye tanımlanan birçok kişilik özelliğinin içinde huzuru saklıyor.
Yaşadıkça yaşamaya çalıştıkça huzur bir nefes gibi içini kaplıyor. Ruhunu besliyor. Mutluluk damarlarından bütün hücrelerine hücum ediyor.