Hz. Muhammed ve Hz. İsa Ya Aynı Gün Doğmuş Olsaydı? Mazallah

Bu gece 22 Aralık 2015'i, 22 Aralık'a bağlayan gün Hz. Muhammed'in doğum günü. Tüm İslâm âlemine kutlu olsun. "Mevlid" Arapça bir kelime, "v,l,d" kökünden geliyor, "velâdet" yani doğumu anlatıyor. Bilenler bilir ama bilmeyenler için muammadır: Peygamberin doğum günü niye ikide bir farklı günlerde kutlanır, neden farklı seneler içinde hiç aynı günde mevlid kutlayamayız? Bu gün de tıpkı diğer dini bayramlarımızda ve özel günlerimizde olduğu gibi yer değiştirir? Halbuki, o günler hep sabittir. Değişen Hicrî ve Milâdî takvim arasındaki gün, ay, yıl farkıdır. Meselâ mevlid kandili, her yıl hicri takvime göre Rebiü'l evvel ayının 11'ini 12'sine bağlayan güne denk gelir. Bu değişmez... Değişen hicri takvimin, o gün milâdi tavime göre hangi gün olduğudur, daha net bir anlatımla bu gün Hicri 11 Rebiü'l evvel 1437 iken, Milâdî 22 Aralık 2015'deyiz. Hatta takvimler arası farktan dolayı bazan mevlidi aynı milâdi yıl içinde iki kere kutlayabiliriz. Bu yıl da öyleydi 2015 yılının 2 Ocak'ında ve yine 2015 bitmeden bu gece de Hz. Muhammed'in doğum gününü kutlayacağız. 1917, 1949, 1982 yıllarında da öyle olmuştu. Gelecek yıl Mevlid, 11 Aralık'a, 2017'de ise 30 Kasım'a denk gelecek. Öte yandan Müslümanlar bu gece peygamberlerinin mevlidini kutlarken, 25 Aralık'ta da Hıristiyanlar Hz. İsa'nın doğum gününü kutlayacaklar. Mazallah ya ikisi de aynı güne denk gelseydi zaten kafası karışık bunca insan bu doğum günlerinin altından nasıl kalkacaktı? Allah korudu herhalde :) Yalnız bir kaç önemli husus var ki bunları da şuracığa kaydetmeden geçmeyelim;

1- Son yıllarda düzenli olarak 20 Nisan'dan itibaren kutlanan "Kutlu Doğum Haftası"nın konumuzla ilgisi yoktur. Onun nedenini Peygamberimizin doğumgününü o haftaya sabitlemeyi uygun bulan dönemin siyasetçilerine sorun. Arada başka niyetlerinin, ne bileyim bir tarikat şeyhinin vs. doğumgününü tüm halka farkına bile vardırmadan kutlatma gayretleri mi var? Bu konu başka yazı konusu olur artık.

2-Milâdî takvime göre 25 Aralık Noel, "Chrstmas"dır. Onlar da Hz. İsa'nın doğumu "anısına" 25 Aralık'ta tahmini doğum gününü dini bir bayram olarak kutlarlar. Ancak orada da karışıklık vardır. Batı Hıristiyanları Hz. İsa'nın doğum gününü 25 Aralık, Doğu Hıristiyanları 6 Ocak olarak hesapladıkları için doğu kiliseleri 6 Ocak'da Kristmas bayramı kutlarlar. Aslında Hz. isa'nın doğum gününün Nisan ayındaki bir zamana denk geldiğini ileri süren araştırmacılar da vardır.

3-Roma Katolik Kilisesi 6 Ocak tarihini, 25 Aralık'da kutlanan ve aslında bir pagan geleneği olan "Güneş'in doğuşunu" kutsayan bayramın unutulması, geçersiz sayılması için değiştirmiştir. Aslında ortada astrolojik bir dönüşüm vardır. Eski/Ön Türklerde bile kutlandığı anlaşılan "Güneşin Doğumu, Nar Tugan" (Nar:ateş, tugan:dogan) bayramı, Noel'in çam süsleme dahil pek çok ritüelinin öncüsü gibidir. Türklerin eski inanışlarına göre gece ile gündüz sürekli savaşırlar ve 21 Aralık en uzun gecedir. Gök Tengri'ye(Tanrı) inanan Eski Türkler, güneşin geceyle girdiği savaştan galip geldiği ve günlerin uzamaya başladığı 22 Aralık gününü çok önemli sayarlar. Gündönümü hareketlerini bayram olarak kutlayan Eski Türkler, ay yılı esasına dayalı bir takvim kullandıklarından 22 Aralık'tan sonra dolunayın çıktığı ilk günü Yeni Yıl'ın ilk günü sayarlar. Tüm insanlığın türediğine inandıkları ölümsüzlüğün simgesi olan Hayat Ağacı'nı simgeleyen bir ağacın dallarını süsler, altına Gök Tanrı için şükranlarını ifade eden hediyeler bırakır,  kutlamalar yaparlar. Hıristiyanlar da uzun süre pagan bayramlarını kutlamaya devam ettiler. Yeni yılla ilgili bu pagan etkinliğinin yıkılması için kilise hiyerarşisi 25 Aralık tarihini Noel yani "Hz. İsa'nın kutsal doğuşu bayramı", 6 Ocak tarihini ise doğulu üç bilgenin Hz. İsa'yı ziyaret tarihi olarak belirledi. Hikâyenin özeti budur işte... Hangi dine, hangi peygambere, hatta hangi ağaca inanıyorsanız inanın. Hangi tarih sizin yeni yılınız olacaksa ona da siz karar verin. Sadece hepimiz için ortak duam, her yeni yıl bizi bir öncekinden daha da olgunlaştırsın, bilgeleştirsin. Hayata geliş amacımızı sorgulayıp. kendi doğum günlerimizi de hakkını vererek sevgi dolu, vicdanlı, ahlâklı, kalbini ve aklını kullananan insanlar olarak geçirelim. Yoksa, o kandilden bu kandile, bu bayramdan o bayrama bir gram büyümeyen boş başaklar gibi yerimizde çürüyene dek durabiliriz. Çam ağaçlarının, Noel Baba'nın şerrinden korktuğunuz kadar kendi kul hakkınızdan da korkun lütfen. Bakın bakalım vicdanınız ve aklınızın gereğine uygun mu yaşıyorsunuz? İster Noel Baba'yı sevin ister Nail Baba'yı. Dileyen Ayaz Ata'yı sevsin.  İnanın önemli olan bunlar değil. Yüreğinizdeki hayat ağacının dallarına ne bağlamışsınız, yoksa ağacınızı çoktan kurutmuş musunuz siz önce ona bakın.Ne diyorduk? Mevlid kandiliniz kutlu, yeni yılınız mutlu olsun. Allah müstehakımızı versin :)