İbrahim Tatlıses

İki gün önce pazarı pazartesiye bağlayan saatlerde silahlı bir saldırıya uğrayıp, ağır yaralanan İbrahim Tatlıses ile ilgili haberleri iki gündür okuyor ve dinliyorsunuz. İbrahim Tatlıses, Arap ve Kürt asıllı olup kendini Türk gibi hisseden, milyonlarca kişinin sevgisini kazanmış müzik dünyamızın önemli bir sesi olmuştur.

Ben kendisini ve müziğini pek sevmem, icrası bana göre değildir. Ama milyonlarca insanın sevgisini kazanmış birini göz ardı etmek doğru olmaz. Öyle veya böyle Balkanlardan Ortadoğuya kadar birçok seveni hayranı var. Tiz ses tonu ile dünyanın en önemli seslerinden biri. Yokluktan bir holding çapına ulaşmış olması önemlidir.

Tatlıses'in mafya ile ilişkisi olmasından bahsediliyor, tıbki Amerikalı Frank Sinatra gibi.

Tatlıses'e ününü kazandığı müzik alanı kendine dar gelmiş, gıdadan turizme, inşaattan tekstile birçok alana girmiş. Bu takdir edilecek bir konu mu bilemiyorum. İnsanın, farklı alanlarda aynı başarı göstermesi zordur. Ekonomik sıkıntıların ve ilgilendiği alanların finansının devamı istenmeyen durumlara girilmesine yol açmışa benziyor.

Dediğim gibi sevmesem de bizi İbrahim Tatlıses'in müzik tarafı ilgilendiriyor. İstanbul'un ortasında bu tür bir saldırıya (tüfekle) uğranılması düşündürücüdür. Kendisi şimdi hastahanede filmlere konu olacak bir organizasyonla tedavi ediliyor, yüzlece hayran kendisini ziyaret ediyor. Ve biz ileride daha çok konuşacağız gibi.

Son olarak Tatlıses'in Başbakana ( demek kendisinde telefon numarası varmış ) çektiği mesajın ve Bülent Arınç'ın hastahanede doktorlara "Uyandırmamalarını söyledim" sözünün çok duygusal olduğunu belirtmek istiyorum....