İç barış komedi haline döndü:)

Böyle durumlar ancak bizde görülür herhalde...

Çok komik:)

İmralı’ya PKK’lıyız diyemeyen PKK’lıları gönderiyorlar.

Ne yapacak onlar orada?

Abdullah Öcalan ile bol bol sohbet etmekten başka?

Belki de tarihte ilk defa “iç barış” görüşmelerini biz yapıyoruz!

Olacak iş değil!

Bir kere...

“İç barış” anlaşması diye bir tanım yoktur kitaplarda!

“İç barış” anlaşmasını kiminle yapıyor devlet?

Bir suçluyla!

Ne karşılığında?

Bilen var mı?

Yok!

Anlaşmayı yapan tarafın bir statüsü olmalı değil mi yani?

Uymazsa ne olacak?

Bir şeyler olmalı değil mi sonunda?

Abdullah Öcalan anlaşmayı uymayınca ne olacak sahi?

O bu anlaşmadan bir şeyler edinmeli ki uymazsa kaybetsin!

Şimdi soruyorum:

Ne kazanıyor Abdullah Öcalan?

Özgür mü kalıyor?

Ülke yönetiminde bir yerlere mi geliyor?

Ülkeyi terk etmesine fırsat mı veriliyor?

ABD’de ki PKK paralarının sahibi mi olacak Abdullah Öcalan?

Anayasa değişikliğinden sonra “Özerk Kürdistan”ın başına mı geçecek?

Böylece verdiği sözlere uymazsa bu görevden alınıp tekrar hapse mi atılacak?

Hiçbirisini bilmiyoruz değil mi?

Gözünü kırpmadan bunca can alabilen bir cani bir şey elde etmeden bu işe nasıl razı olur?

Anlayamıyorum bir türlü!

O, bu işten şahsen bir şey hem de çok önemli bir şey elde etmeden bu işe evet demez diyorum!

Kandırılıyoruz milletçe diye, endişe duyuyorum!

İşte bunun için özellikle AKP içindeki:

*Türklüğünden utanmayan Türklerin...

*İslam’ın anlamının her şeye karşın doğruluk olduğunu bilen Müslümanların...

*Aklıselim diğer insanların...

Bu konuyu düşünmeleri gerekir diyorum!

Araştırsınlar, sorsunlar özellikle Başbakan’a sorsunlar, bizi aydınlatsınlar!

Şunu da iyi bilsinler bu susan kardeşlerim; bugün konuşmazlarsa bir daha hiç konuşamazlar!

Partililik, milletvekilliği, işte mevki makam bunlar gelip geçici şeyler...

Nasıl olsa bir gün gelecek bunları bırakacak insan!

Kendi kabuğuna çekilecek ve kendisiyle hesaplaşacak!

İşte o zaman, uykusuz çok geceler geçirecek bugün susan etkililer!

Ben en çok bizi Türklüğümüzden utandırdıkları için suçluyorum bu iktidarı!

Türk milleti tarihin her döneminde imparatorluk halinde yaşamış bir millettir!

Bu şu demektir; Türk insanı başkalarıyla barış içinde yaşamaya alışık insandır!

Uzun asırlar, hiçbir ulusa kötü gözle bakmayan benim insanım ne oldu da şimdi bakıyor olsun?

Bu işte bir yanlışlık var kardeşlerim!

Bu işte emperyalist büyük oyunlar var!

Bu ulus Kürt’e de Ermeni’ye de diğer etnik gruplara da hep iyilik duygularıyla bakmıştır.

Bu iktidar, bu ülke “iç barış” sorunu yaşıyor diyorsa eğer, kendini suçlayacak!

Yönetim şeklini tamamen insana yönelik hale getirecek o kadar!

Bunun için onun bunun yardımına ne gerek var ki?

İnsanlar ayrım gayrım hissetmeyecek hale gelecekler!

Bunun yolu da Abdullah Öcalan’la görüşmek değil, oturup yasa ve yönetmelikleri insani hale dönüştürmektir!

Gülüyorum ya; "hah, hah, haaa..."

Büyük gürültü çıkaracaklar da o gürültü içinde istediklerine ulaşacaklar!

BDP’nin şu Karadeniz gezisi de tamamen bu oyunun parçası işte!

Saygılarımla...