Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '07

 
Kategori
Aile
 

İç güdülerim, bir daha anne ol dedi

İç güdülerim, bir daha anne ol dedi
 

Bugün, küçük kızımın doğumgünü.

Küçük kızım bugün 18 yaşını doldurdu.

Çalışan bir anne olarak, ikinci kez anne olmayı göze almak, bu kararı vermek çok zordu bebeğim. Günlerce uykularım kaçtı.Düşündüm, düşündüm, düşündüm...

Baban, iki çocuk iyidir dedi,

Ablan, ben hem abla olmak, hem de merdivenli yatak istiyorum dedi.

Anneannen, bir çocuk hiç çocuk, iki çocuk ideal dedi.

İç güdülerim, bir daha anne ol dedi.

Doktor ultrasonda gördüğü cinsiyetini söylemekte tereddüt edince, baban; ''Biz kız ya da oğlan olsun diye yola çıkmadık, bir çocuğumuz daha olsun istedik'' dedi, öylelikle kız olacağını öğrendik.

İşim çok ağırdı, yorucuydu. Hamileliğimin ilk aylarında olur olmaz saatlerde uykum gelirdi. İş toplantısında, işletme denetimi sırasında, kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım esnemelerime, kapanan gözlerime engel olamazdım. Odamda, başım masadaki ajandaların üzerinde, beş dakikalık bir uyku için içim giderdi. Bazen uyurdum da.

Devlet sektöründe çalışıyordum. Biz sorumluluk sahibi, dürüst çalışanlar için rapor almakla zina yapmak eşdeğer tutulduğundan, yoruldum bir iki gün dinleneyim deme lüksüm olmadı.

Türlü rahatsızlıklara ve olumsuzluklara rağmen, yaşamak için, dünyaya gelmek için, üstün bir çaba sarfettin. Azimli, tuttuğunu koparan, güçlü bir çocuk olacağının sinyalini o zamanlardan vermiştin.

18 yıl önce bugün, seni kucağıma aldığımda anne olduğumu daha iyi anladım. Daha önce de anneydim ya, nasıl anlatsam bebeğim, doğru kelimeleri bulamıyorum şimdi, sanki anneliğim azdı, çoğaldı, yüzeydeydi, derinleşti.

Şimdi tam bir aile olduk dediğimi hatırlıyorum.

İlk bebeğin acemiliği yoktu üzerimde. Bilirmisin, ablan bebekken ağladığında korkudan elim ayağım karışır, ne yapacağımı şaşırırdım, susturamazsam çaresizlikten ağlardım. Oysa sen ağladığında ne kadar sakin ve bilinçli yapmam gerekenleri sırasıyla yapan bir anne olmuştum.

Doğum ve aylıksız izinlerimin bitiminde seni ilk kez Kreşe bıraktığımda, o gün geçmedi bebeğim. Süt yürüyen göğüslerim sızladıkça bebeğim ağlıyor, acıktı, beni istiyor düşüncesi içimi acıttı. Süt saatinde, ben kreşe koştum sen uykudaydın emmedin, sen uyandığında ben işteydim gelemedim. Zordu çalışan anne bebeği olmak.

İlk adımların, ilk kelimelerin, anaokulunun ardından ilköğretime başlayışın dün gibi bebeğim.

Azimliydin zekiydin. Okuma yazmayı sökmek için canını dişine takmıştın. Bir gün eve çok üzgün geldin.

-Annem ne oldu sana? Sormamla hıçkırıklara boğulman bir oldu.

-Anne bugün tam 3 kişinin birden elması kızardı!

-Olsun yavrum neredeyse sende okuyup yazacaksın, çok az kaldı.

-Hayır öyle değil anne, onlar hile yapmışlar, okumayı evde öğrenip gelmişler!!!

Ağlaman haksızlığaydı.

Şimdi lise mezunu oldun. Üniversiteye hazırlanıyorsun. Bu sınavda hile yok yavrum. Azminle istediğin bölüme gireceğini biliyorum. Yeterki geçen yıl yaşadığımız sağlık sorunları, bu yıl karşımıza çıkmasın.

Bebeğim, sabaha kadar yazsam da duygularımı tam olarak ifade ettim diyemem.

Ailemizin son üyesi biz seni çok sevdik.

Seni çok seviyorum,

İyiki doğdun bebeğim...

İyiki seni doğurmuşum bebeğim...

 
Toplam blog
: 74
: 1691
Kayıt tarihi
: 17.06.07
 
 

Emekliyim ama, yaşamdan değil; işimden. Eşim ve iki kızımla birlikte İzmir’de yaşıyoruz. Yazmak, oku..