- Kategori
- Ben Bildiriyorum
İçim serseri benim adım değil...
Yorumsuz...
Bu hafta sonu sabahtan akşama kadar o mermerci senin, bu da benim dedik dolaştık ama bi türlü duramadık.
Neden mi?
Yazlık sitemizde çalışan işçilerin kaldıkları müştemilatta kendilerinin ve henüz çok küçük yaşta olan çocuklarının daha sağlıklı ortamda yaşamlarını sürdürebilmesi için tadilat yapılması gerekiyordu. Haydi kolları sıvayalım dedik. Hem kollar hemde paçaları sıvayıp gerekli tesbitleri yaptık. Geçtiğimiz günlerde oturma odaları, banyo, mutfak, antre, dış kapı vs. için gerekli malzeme alındı, şükürler olsun işçilerimiz her dalda uzman. El ele verdiler yer karoları döşendi, badana yapıldı, kapılar yenilendi.
Bugün de mutfak tezgahları, klozet ve banyo dolapları geldi. Bir sevindiler ki anlatamam.
Allahtan havalar hala güzel gidiyor buralarda. En çok iki gün içinde hepsi evini dayayıp döşeyecek Kurban Bayramı'nı mis gibi karşılayacak...
Günün büyük bölümünü mermer aramakla geçirdik dedim ya.
İşte en çok zaman harcadığımız yer mermerciler sitesi oldu.
Ölçülere göre kesilen biçilen, traşlanıp, suyla silinip parlatılan mermer...
Doğanın bize bahşettiği herşey gibi, mermerde bir başka güzel. O'nu işleyen ellerin de çok güzel ve değerli olduğu muhakkak ama...
Fotoğraflarını çektiğim ustalar, ne maske kullanıyordu ne de çizme! Oysa, mermer tozu yutan kişilerin 15 yıl sonra kansere yakalanacağı konusunda uzmanlar sık sık uyarı yaparlar.
Dayanamadım bende sordum "çalışanlar neden maske kullanmıyor?" diye.
Orta yaşlı adam; Bu benim oğlum dedi. Bir eliyle de atölyeyi işaret edip "işte orda maske var ama terletiyor diye kullanmıyorlar." diye aklınca olayı hafifletti.
Yasak ama ... Yazık dedim kimse duymadı beni. Gencecik adamlar mermer temizlerken 15 dakikada bembeyaz toza bulanıp ihtiyar oluyor! Hergün, her ay, her yıl dayanılmaz beyazlığa bürünüp... Sonra?
İşte hayat... Bir garip komedya, bi garip tragedya.
Böyle gelmiş böyle gidiyor. Hadi bi şiir yazayım size Ümit Yaşar Oğuzcan'dan.
Gülriz konuyu değiştirdi diye sevinmeyin hemen.
Konu yine MERMER... Ancak bu kez değerli şairimiz yazıyor...
Biz iki serseriyiz bu yeryüzünde
Kibar konaklar bizim harcımız değil, biliyorsun
Ne güne duruyor balıkçı meyhaneleri, kötü evler
Bizi karanlıklara götüren ayaklarımız değil, biliyorsun
Biz oldum olası böyle sarhoş, böyle umursamaz
Yaşamak, bir siyah mermerdir işlediğimiz
İçimiz serseri bizim, adımız değil biliyorsun
Biz seninle açık saçık şarkılar severiz
Duyduğun bu şarkı bizim şarkımız değil, biliyorsun
Kim yaratmış onca güzel bu mermerleri
O bizim tanrımız değil biliyorsun
Resimleri ben çektim
Gülriz Yiğit