İçimdeki huzur! Gerçek mutluluk budur!

Hayatımızın en büyük mutluluğu, sadece dış dünyanın sunduğu deneyimlerden (dışımızdaki fiziksel dünyadan) kaynaklanıyorsa birey de olsak ülke de olsak biriktirdiklerimizin bir damlasından bile asla vazgeçmek istemeyeceğiz. Çünkü biriktirdiklerimizin bir damlasından bile vazgeçmek mutluluğumuzdan vazgeçmek demek olacak.

Yoksullar da mutsuzluklarının nedeninin "sahip olamadıkları" şeylerle bağlantılı olduğuna inandıkları sürece onlar da aynı tuzağa düşeceklerdir. Yoksullar sürekli zenginlerden isteyecek, zenginler de sürekli paylaşmayı reddeceklerdir. Bu yüzden tüm savaşların huzursuzlukların çekişmelerin gerçekten sona erebilmesi için spiritüel çözüme ihtiyacımız var. Hayatın kendisi spiritüel zaten. Yaşamın her probleminin temeli .... ve sadece spiritüel anlayışla çözülür.

Gezegenimizde savaşları yarattık; çünkü birileri birilerinin sahip olduğu şeyleri istiyor.

Tüm çelişkiler yanlış yönlendirilmiş arzulardan kaynaklanıyor. Dünya barışını sağlamak için, önce içsel barışı sağlamak gerekli. Her birey iç huzurunu bulduğunda dışarıda bulduğu şeylere de ihtiyaç duymayacaktır.

İhtiyaç duymamak büyük özgürlüktür. Öncelikle bizi korkudan özgürleştirir. Bir şeylere sahip olamayacağının korkusu, bazı şeylere sahip olmazsak mutlu olamayacağımızın korkusu.

İkincisi ihtiyaç duymamak bizi öfkeden uzak tutar. Öfke korkunun ilanıdır. Korkacak birşeyimiz yoksa öfke duyacağımız bir şey de yok demektir. İstediğimiz şeyi elde edemezsek öfke duymayız çünkü istediğimiz şey sadece bir tercihtir, ihtiyaç değil. Başkaları, yapmalarını istemediğimiz bir şeyi yaptığında öfke duymayız, çünkü onların bir şeyleri yapmasına ya da yapmamasına ihtiyaç duymayız... Dolayısıyla da öfke..

Biri sevgi ve şefkat göstermediğinde, öfke duymayız çünkü onların sevgisine ve şefkatine ihtiyaç duymayız. Biri kaba, incitici, zarar verici olmaya çalıştığında öfke duymayız çünkü onların farklı davranmalarına ihtiyaç duymayız ve bize zarar veremeyeceğini biliriz.

İç huzurumuzu bulduğumuzda, bir kişinin, yerin, koşulların, olayların olup olmaması bilinç boyutumuzu etkilemez ya da içsel deneyimlerimizi belirlemez. İçimizdeki huzur herkes tarafından hissedildiğinde savaşlara son verir, çatışmaları yok eder, adaletsizliği önler ve dünyayı cennete çevirir. Başka bir formül ne gereklidir ne de vardır.

Dünya barışı bireyseldir, ihtiyacımız olan olayları değiştirmek değil, bilincimizi değiştirmektir.

Herkesin iç huzurunu bulması dileğiyle....