Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İçimizdeki Dev

Yunanistan’da bulunan ünlü Delphi tapınağının üzerinde Sokrates’in şu sözü yer alır: "İnsan! Kendini Tanı" Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Bu yolda her türlü engellerle karşılaşabiliriz.

Bizler devam etmeye karar vermişsek hiç bir güç bizi o yoldan döndüremeyecektir. Kendimizi tanımak adına attığımız her adım geleceğimizle ilgili hedeflerimize doğru ilerken en iyi rehber olacaktır.  Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasındaki farkı anlayabilmektir.

Bizlerde içimizdeki o gerçek kişiyi uyandırarak daha bilinçli daha çalışkan ve üreten, ürettikleriyle de topluma değerler katan insanlardan olabiliriz. Aslında onlardan hiçbir farkımız yok, tek fark kendi gücümüzü tanımaya çalışmak yerine basit ve değersiz şeylerle uğraşarak geleceğimizin  katili olmaktır.  Mevcut enerjimizi hep olumsuzluklara odaklayarak orada tükenmemiz içimizdeki o muhteşem gücü görmemizi engelleyecektir. Oysa geri alamayacağımız tek şey geçip giden zaman bir önceki günü geri getiremeyiz o gün yaşadıklarımızı tekrar yaşama şansımız yok. Bu nedenle yaşadığımız her ana hak ettiği değeri vermeli onu en verimli şekilde kullanmalıyız.Sanırım her şeyden önce İnsanın kendisini tanıması bu dünyaya gelişinin anlamını araştırması lazım. Ancak bu şekilde kendi kişiliğine bir şeyler katıp çevresinde olumlu değişiklikler yaratabilir. Kendi özümüze dönmeli “Ben kimim bu dünyaya gelme amacım ne?” sorularının cevaplarını aramalıyız. Gerçek kişiliğimize yabancı yaşamak sahte kişilikler göstermemize neden olur. Çevremize hem kendimizi farklı göstermeye çalışırız. Asıl kişiliğimizle sergilediğimiz kişi arasındaki boşluk mutsuz olmamıza neden olur. Bunu da gün içinde etrafımıza sinirli ve gergin halimizle açıkça belli ederiz. Hem kendimiz huzursuz olur hem de yanı başımızdaki insanları huzursuz ederiz. “kendimiz gibi olmak” mutlu bir insan olmanın en önemli şartlarından bir tanesidir. Bizler sadece yaşayan bir bedenden ibaret değiliz onun içinde bir benlik vardır. Ancak onu keşfederek hayatta mutluluğu ve başarıyı yakalayabiliriz.

Hint mitolojisine göre tanrı insanları yarattığında hepsine yüce erdemler, güzellikler ve  iyilikler bahşetmiş. Fakat daha sonra insanlar ahlaki değerlerini yitirmiş giderek kavgacı toplumlar haline gelmiş. Savaşlar, yıkımlar insanların birbirini yok etmeye çalışması karşısında tanrı insanları cezalandırmak için, onların öz benliklerini öyle bir yere saklayalım ki hiç bulamasınlar demiş. Bütün bilginlere, insanlardaki bu iyi özü nereye saklayalım diye sormuş.

Bir kısmı “Yerin yedi kat derinliklerine saklayalım orada bulamazlar.”der.

Ama yerin yedi kat altını dahi kazıyarak onu bulabilirler diye vazgeçerler.

Bir kısmı “Gökyüzüne sonsuzluğuna saklayalım.” der.

Bundan da vazgeçilir arşa kadar yükselip orada da bulurlar diye.

En son ise “ insanlık için önemli olan en güzel değerleri onların özüne saklayalım oraya bakmak kimsenin aklına gelmeyecektir.” diye karar verilir. 

Ancak, içine dönüp gerçeği orada arayanlar kendini keşfedip yeniden doğumu gerçekleştirebilir. İşte o zaman insan ruhunu özgürleştirip gerçek benliğini bulabilir. Başarı sınırlarını genişleterek kendi yaşamlarında mucizeler yaratabilirler.

İnsan içine özüne yaptığı yolculukta kendi gerçek benliğini keşfederek bir kere daha doğar bu dünyaya. Ben ikinci doğuma da inanlardanım bu da kişinin kendi varlığının anlamını öğrenmesi ile gerçekleşir. İşte insanın kendini bu şekilde bulması herkese kısmet olmaz. O ancak, bizler istersek gerçekleşen bir şeydir. Ve insana gerçek bir özgürlük ve mutluluk kazandırır 

 
Toplam blog
: 9
: 663
Kayıt tarihi
: 26.02.09
 
 

Merhabalar sevgili arkadaşlar, ben kırkbeş yaşında bir bayanım. Çocuk gelişimi ve eğitimi bölümünden..