İçimizdeki İrlandalı!.....

Haberi görüp de gülmeyecek yoktu..

''Bir turist tüm Osmaniye esnafını dövdü'' yazıyordu başlıkta. 

Baktım.. İri kıyım, izbandut gibi bir adam.

İrlandalı'ymış. 

Buzdolabından ne alıyorsa, pet şişeleri devirmişmiş. .

Sen misin deviren? Döv gitsin namussuzu. 

Her işi öyle cezalandırmaya alışmışız ya. 

Mustafa Denizli'nin 2000 yılında kendine kızanların Milli takımın başarısını istemeyenler için sarf ettiği sözün tıpa tıp aynısı bi herif. 

İçimizdeki İrlandalı!......Boksör olduğu anlaşılmış. 

Adama baktım. Sadece yumrukları sıkılı. Yakınına geldi mi indiriyor aşağı. tabure, odun, modun fırlatıyorlar ama oralı değil. Fayda etmiyor. Yaklaşan iniyor aşağı... 

Küçüklüğümde eski Fenerbahçe Stadı'nın tahta tribününde çok amatör maç seyrederdik. 

Bir Acıbadem-Haliç maçı oynanmıştı. İlk maçtan hesap görmeye hazırlanmış seyirci. Maç bitti. İki tarafın seyircisi de sahaya atladı. Saha tam manası ile bir arenaydı şimdi. Kimin kime vurduğu belli olmuyordu. 

Gazhane'li Arap Tayyar vardı. Namlı bir boksör eskisiydi. 

Ona ilişmişti gözüm... Önüne geleni tek vuruşla deviriyordu. Cüneyt Arkın filmi halt etmişti. 

İrlanda'lı'ya baktım. Adam kimseye saldırmıyor. Sıkmış yumruklarını uzatmış, savunmada. 

Esnafa baktım. Saldırıyor ama adamın etkili yumruklarından tırsıyor ama ama birileri gibi döner bıçağı, kesici alet veya silaha davranmıyor, adamın savunmacı hali belki bunu engelliyor. 

Yediği onca dayağa rağmen ne kadar takdir edilesi bir esnaf? 

''Turist diye bir şey yapmadık, turizmin bacasız fabrika olduğunu biliyoruz, istesek kemiklerini kırardık'' bile demiyordu!....