- Kategori
- Blog
İçimizden biri
Mustafa Ağabey
Sabah kalktım. Bugün bayramın 4’üncü günü. Telefonum kapalı. Beni arayanlar olmuş.
Haberim yoktu.
Bilgisayarımı açtım. Bilgisayarımı açtığım zaman ilk işim Milliyet Bloğa girmek olur. Şifremi girip sayfama ulaştığımda mesajlar bölümünde mesajların geldiğini gördüm ve açtığımda acı haberle karşılaştım.
Her ölüm haberi karşısında duyduğum duygunun aynısını duydum. Sanki içimden bir parça alıp götürüyordu.
Fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Yazamayacağım. Sizlerden özür dilerim.
Çünkü Mustafa Mumcu’yu kaybettik.
Onun evine giden nadir insanlardan biriydim.
Beni kabul etmiş en iyi şekilde ağırlamıştı. Mutlaka bir şeyler yapmaya çalışırdı. Elinden geldiğince. Onun az mı yemeğini yedim.
Son zamanlarda ondan haber alamıyordum. Geçen Şeker Bayramında telefon etmiş telefonuma çıkmamıştı. Uzun zamandır da blog yazmıyordu.
İçimizden birkaç kişi onunla kavgalı idi.
Bazılarımızla fikirlerimiz uyuşmadı. Ben bile rahmetli ile ağza alınmayacak laflar etmiştik. Ama sonra kendisinden özür dileyim dedim ve diledim. Keşke herkes benden örnek alsaydı.
"Mustafa Ağabeyciğim, özür diliyorum beni affeder misin?"
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=127124
Bu kısacık hayatta kalp kırmaya değer mi?
O şimdi gökyüzünden bizi seyrediyordur. Biz ise vicdanımızla baş başa kalmış Mustafa Mumcu ile aramızda ki muhasebesini yapıyoruz.
Mustafa ağabey gittiğin yerde rahat uyu.