Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '18

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İçindeki Sabotajcıyı Tanıyor Musun?

İçindeki Sabotajcıyı Tanıyor Musun?
 

*Bu yazım, 27.02.2018 tarihinde Muğla Yenigün gazetesinde yayınlanmıştır.
 
Birkaç haftadır kendini bilmekten bahsediyorum ki gerek eğitimlerimde gerek danışmanlık süreçlerimde temel hareket noktamız kendini bilmek. Bununla beraber bu konuyu biraz daha detaylandırmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Her türlü yaşam alanında (ev, iş, okul, sosyal çevre, doğa…) ve ilişkide (partner, aile, çocuk, arkadaş, patron, yönetici…) kendimizle var oluyoruz. Ve içimizde konuşan sesler var. Tıpkı bir orkestra gibi çok çeşitli enstrümanlar, onlardan çıkan farklı tonda sesler bizi yönlendiriyor. Kimi sesler enerjimizi yükseltiyor, motive ediyor, güç veriyor; kimileri ise bizi aşağı çekiyor, engelliyor, hareket alanımızı kısıtlıyor. İşte bugün her birimizin içinde negatif tonda konuşan, yaşam enerjimizi aşağı çeken, çoğu zaman hareket etmemizi engelleyen bir iç sesi size tanıtmak istiyorum. Öyle bir iç ses ki özgüvenimizi, kendimize olan inancımızı yerle bir edebiliyor. Hayat motivasyonlarımızı yok ediyor, yetersiz ve değersiz hissettiriyor. Çoğunlukla olumsuz etkileşimlerin dışarılarda bir yerlerde olduğu yanılgısı içinde yaşıyoruz oysaki o hemen yanı başımızda bizimle beraber nefes alıp veriyor. Bir işe girişeceğimiz zaman acabayı fısıldayarak şüphe ve endişe tohumları ekiyor; yapamazsın, başaramazsın, güvenemezsin, üstesinden gelemezsin, o kadar güçlü değilsin, nerde bende o şans, zaten nerde abuk subuk şey var beni buluyor gibi gibi bir sürü mesajı kodluyor, sürekli ertelememizi, bahaneler üretmemizi sağlıyor, adeta bizi kitliyor, bloke ediyor.
 
İşte kendimiz ve hayatımız ile ilgili korkularımızı yansıtan bir ayna görevi üstlenen bu ses, bizim sabotajcımız. Türk Dil Kurumuna baktığımızda “Sabotajcı: (sıfat) Baltalayıcı” anlamına geliyor. Yani içimizdeki sabotajcı, ruhumuzu şekillendirecek fırsatları olumlu bir şekilde karşılamamızı baltalayan ve özünde hayatımıza değişimi çekme ile ilgili içimize korku salan bir rol üstleniyor.
 
Peki bu noktada, ‘içimizdeki korkunun sesi’ olan sabotajcıya nasıl bir yaklaşım sergileyebiliriz?
Bu konuda atılacak ilk adım “Tanımak ve Fark Etmek”; sabotajcımızın taktiklerini ve kullandığı yöntemleri bilmemiz önemli. Ki çoğu zaman aynı yöntemleri kullanarak bize yaklaşıyor. İçinizdeki sabotajcıyı tanımak için lütfen kendinize şu soruları sorun.

    Hangi korkulara sahibim?
    Hangi korkularım beni hedeflerime/istediklerime ulaşmaktan alıkoyuyor?
    İstediğim şeyleri gerçekleştirmenin peşinde miyim, yoksa bahaneler üretip erteliyor muyum? Eğer öyleyse bunlar neler?
    Kendimi ne zaman, nasıl, ne şekilde baltalıyorum?
    Karşıma çıkan fırsatları değerlendirmemek ve atmam gereken adımları atmamak için kendimi nasıl ikna ediyorum? (örneğin hayatımıza giren yeni bir insan/ilişki/iş…)
    Her değişim döneminde yaşadığım problemler, benzer olaylar, sorunlar var mı? Örneğin hep hasta mı oluyoruz ya da birden işler yoğunlaşıyor mu ya da hep sonraya öteleyecek nedenler mi buluyoruz?
    Böyle bir çalışmanın neden işime yaramayacağının açıklamalarını mı yapıyorum?

Bu konuda bilinçli bir çalışma yapmanın, yani bu sorular için özel zaman ayırarak kağıt kalem eşliğinde bu keşfi gerçekleştirmenin, kendimizi baltaladığımız durumları görmemizi ve aynı tuzaklara tekrar düşmememizi sağlayacak önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.
 
Sevginin daima rehberimiz olması niyetiyle, iyi haftalar
 
 
Toplam blog
: 16
: 349
Kayıt tarihi
: 01.10.16
 
 

Anlam odaklı yaşayan, hayatı sorgulayan ve değer veren, samimi, meraklı, ilgili, duyarlı, duygusa..