Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

İçleri boşaltıldı bazı kelimelerin!...

Son yazım yayına girdiği anda düşmeye başladı mailler posta kutuma; birini açıyorum bir ayet, diğerini açıyorum “Allah sana doğru yolu göstersin!”, bir başkasında “Şeytan” örneği falan!

Meğer ne büyük bir günahkarmışım ben!

Altı üstü bir başlık: Ne yalan; resmen taptığım adam!”

Efendim, kul kula tapmazmış! Bir tek Allah’a tapılırmış!... Öküze de tapanlar varmış vaktiyle, Allah beni bu cahillikten, günahtan kurtarsınmış bir an önce!

Şaşkınlıktan “Hey Allahım, hey Allahım” diye söylenirken, Allahtan Mustafa Kemal Atatürk’e benim gibi hayran olan kişilerden gelen mailler imdadıma yetişti; var olsunlar!

Hayranlık ifade eden bir kelimeden yola çıkıp da, nasıl ayetlere geldiler; dinde “yargılamayın” denirken, nasıl bir anda günahkar olduğuma karar verdiler; aklım falan almıyor, ne yalan!

Aklıma bir soru takıldı, elbet, sormadan geçmek mümkün değil: Bir adama aşık olduğumu yazsaydım aynı başlık altında, yine aynı mailleri alır mıydım?

******

Cumhuriyetin 88.ci kuruluş yıldönümünde aldığım mailler bunlar; çok acı!

Şimdi ben, Atatürk’e bir kez daha hayran olmaz mıyım!

Hayranlığımı ifade edecek kelime bulmakta zorlanmaz mıyım?

Günah olan buysa, en büyük günahkarım!

******

Bir de, bunların hesabını öldüğümde vereceğim konusunda uyarmışlar ki, Allah’a çok şükür aklım ve vicdanım hür.

İnsana bahşedilen duyuların, duyguların pek bir farkındayım…

Kendi hesabımı gayet başım dik olarak veririm; ki inanç Allah ile kul arasındadır!

Gerisi ise yalnızca tefarruattır!...

******

Yalnızca bir kelimenin üstünde durmaya bir başka örnek de  Cumhuriyet Bayramı’nın “Bayram” kelimesine takılıp da, çengili, dansözlü  bayram kutlamaları gibi algılanıp, yas nedeni ile kutlamaların iptalidir!

“Kurban Bayramı da iptal edilecek mi?” gibi bir soru sorsam, mail kutum yine ayetler ve surelerle dolar taşar!

Ve… Ben, yine dumura uğrar, “Laiklik” ilkesi konusunda yine Atatürk’e bir kez daha hayran olurum!

******

İzmirli olmak bir başkadır der dururum ya, gerçek İzmirliler Cumhuriyet Bayramı’nı kendi hür duyguları, hür vicdanları ve akılları ile Gündoğdu Meydanı’nda kutladılar; ellerinde bayraklar, şehitleri ve depremzedeleri anarak!

Dosdoğru anlayan, aklı, iradesi, vicdanı hür kente selam ve sevgilerimle…

******

Bazı kelimelerin içleri çok fazla boşaltılırken, bazı kelimelere fazla önem vermek, ciddi anlamda sosyolojik bir araştırma konusu; mesela, “Demokrasi”, “Özgürlük”, “Barış”… Her duyduğumuzda aklımıza renkli bir uçan balon geliyor…

Diğer taraftan “tapıyorum” kelimesine karşı acayip bir tavır sergileniyor; huu bağımsız sosyologlar, bu durum neye delalettir bir deseniz?

Sonra bozuluyorsunuz bizlere “Sosyologluğa soyunuyorlar durduk yerde” diye!

İçi boşalan kelimeler, içlerinde çok fazla değer taşırlarken, kırk yıl önce Türk filmlerinden pek alışıldık bir kelimenin bu kadar değer taşımaya başlaması hiç de normal değilken ve yetkili kimseler çıkıp da durumun açıklamasını yapmazken; izninizle, bu işe soyunurum, bir el atmazsanız eğer!

Zira, kavramları tanımlayan bazı kelimelerin içleri boşaltılırken, bazı eskiler ile doldurulmaya çalışılıyor yerleri…

 

gulgun_2006@hotmail.com

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..