Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

İçtenlik öyle bir his ki, anlar karşınızdaki, söylemese de, kelimelere dökülmese de anlaşılır.

Yaşadığım yıllar sayısınca insanların ikiyüzlülüğüne alışmış olmam gerekirdi! Ama hala fark ettiğimde sıkıntısını hissediyorum içimde. Sahtelik, sahte gülümsemeler, sahte sevmeler, sahte tebrikler, farklılıkları görmemeler, sahte gülüşler, yüzeysel sohbetler… 

İnsanların gerçek derdi bu aslında ve ben hala umursuyorum, umursamamayı isterdim ama sanırım uzun sürmezdi. Ne yapayım ben böyleyimJ bir süre sonra o teflonluk beni rahatsız eder, yeniden eski halime dönmek isteyebilirdim. 

İnsanların doğruyu söylemeleri önemli hem de çok önemli, sonrasında arkasından türlü işler çevirmek türlü taklalar atmak olmamalı yapılan.. 

İnsanlar ilişkilerinde, aşklarında, işlerinde, arkadaşlıklarında bu şekilde davranıyorlar. Dürüstlük her zaman sonuç verir mi diyeceksiniz, belki o an’da bekliyorsanız vermeyebilir, ama ilerdeki yaşantınız uzun farlar ile aydınlatılan yola benzer...Onun için yolunuz uzunsa bilinmez bir yolda, kısa farlarla gidemezsiniz. Yine de doğru olmak, içten olmak önemli. 

İçtenlik öyle bir his ki, yalancı olabilirsiniz ama içten olabilirsiniz. Yalan söylerken bile içtenliğiniz var belki bir amacınız. Ama tabi iyi bir amacınız ! Yalan söylerken de belki dürüstsünüzdür. Bu bir seviyeye kadar kabul görür belki ama hem içten değilsiniz hem türlü dolapları açıp kapıyorsunuz kafanızda o zaman işte sizden işe yaramaz insan yok dünyada ! 

İçtenlik öyle bir his ki, anlar karşınızdaki, söylemese de, kelimelere dökülmese de anlaşılır. İçtenlik öyle bir his ki, varlığı mutluluğunuzu iki, üç, beş on katına çıkarır. Hoş içtenlik olmasa mutluluk, mutluluk olur mu? 

İçtenlik öyle bir his ki, hissettiğinizde tüm ruhunuzu bir güven duygusu kaplar. Yayılır tüm vücudunuza, çünkü vücudunuzda anlar ruhunuzu… 

İçtenlik öyle bir his ki, bazı insanların doğasındadır. Bazıları ise ne kadar uğraşsa da bu duyguyu ne tadar, ne tattırır. 

Yaşamda varolmak zaten yeterince zor, birde ikiyüzlü olarak varolmak niye? Mesela arkadaşlarınız, yok mu hiç etrafınızda böyle arkadaşlar, insanlar, kim var her şeye rağmen size doğruyu söylecek olan ? Arkadaş dediğin nedir ki, ne kadarını bilir ne kadarını paylaşır hayatının, ne kadar samimisindir, ne kadar içtensindir? 

Önemli olan az öz dostu olmasıdır insanın. Bir sevdiği olmalı insanın, bir seveni. Sayıları kadar sevinç veren dostları olmalı insanın…başarına sevinen, mutluluğunu paylaşan, seninle mutlu olan, içten olan, doğru olan dostları olmalı…Dostlar kolay bulunmaz, kolay dostta olunmaz. Etrafınızda bulunan sayısız ! arkadaşınızla dost olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Yada benim çok dostum var mı diyorsunuz? Bence iyi düşünün, gerçek düşünün, kalbinizle düşünün. Şimdiye kadar hiç aklınıza gelmeyen, görmediğiniz an’ları yakalayacaksınız, ve sizin için o insanın anlamı ne, ne kadar arkadaşınız, ne kadar dostunuz anlayacaksınız. 

Hayatınızda olsa da, olmasa da bir şey fark etmeyen insanlardan size hiçbir şey olmaz. Derler ya, hiç bi cacık olmazJ Kurtulun onlardan… 

Hatırlamak lazım, içtenliği hatırlamak lazım, içtenliği hayata katmak, içtenliğin doğasında olmak ve o doğanın içinde, o doğanın bir parçası olmak, hayata aşkla, içtenlikle bağlanmak lazım… 

 

Sevgiyle kalın.. 

 
Toplam blog
: 36
: 1049
Kayıt tarihi
: 03.09.10
 
 

Merhaba, Kadıköy doğumluyum. Beş yaşında başladığım ilkokul serüvenim ana kucağından ayrılan ..