İdam edilen Uygur Türkleri ve AB

Kendilerini dünyanın efendisi olarak gören AB ülkeleri, son olaylar karşısında hiç seslerini soluklarını çıkartamıyorlar.

Tıpkı ABD’nin Afganistan ve Irak’ı işgal edip, bir milyondan fazla insanın ölümüne neden olduğu zamanki gibi... Gerçi hala bu katliam devam ediyor ya...

Oysa bizim ülkemizde sinek uçsa, uçan sineğin önünü kestiniz diye(!) hemen uyarılar yapılıp, AB kriterleri hatırlatılıyor. Hemen AB’ye giriş görüşmelerinin kesilebileceğinden dem vurup, resmen ve alenen tehdit ediyorlar.

Şöyle geçmişi göz önüne bir getirelim., Bundan 10 yıl önce yakalanan ve 35 bin kişinin ölümünden sorumlu olan, kadın, kız, çocuk, yaşlı demeden önüne gelenlere silah sıkan terör örgütünün başına, son zamanlarda dillendirilen örtülü af tartışmasının kökeninde de AB var.

Önce tecrit edildi ve zehirleniyor iddiası gündeme getirildi. Hemen AB’den getirilen(!) uzmanların kontrol etmesi sağlandı! Zehirlenmediği(!) anlaşılınca, tecrit iddialarını da çürütmek(!) için ek koğuşlar yapılarak, kendi istediği 9 hükümlü, bu günlerde komşu olarak(!) gönderiliyor.

Benim buradan naçizane bir önerim olacak. Gelecek komşular için yapılan yerlere birkaç kişilik daha yer yapılıp, Bölücü Başının avukatlarının da orada kalmaları sağlansın. Onlar nasıl olsa istediği gibi gelip gitmiyorlar mı?

Bu kadar sözü, Bölücü Başının yanına gönderilecek komşular için etmedik. Bizim ve gelişmekte olan ülkelerin her işlerine burunu sokan AB ülkelerinin, Çin’in Uygur bölgesindeki, Uygur Türklerine uygulanan insanlık dışı uygulamalara niye ses çıkarmadıklarını sorgulamak…

Herkesin de bildiği gibi, Çin Yönetimi adeta dünyaya meydan okuyor...

Çin Yönetimi olaylardan sorumlu tuttuğu 196 Uygur Türk'ünü kurşuna dizdi!..

Bildiğiniz gibi, Uygur Türklerinin son dönemlerde yaptıkları gösteriler ölümle sonuçlanmıştı.

Bu olaylara, aynı bölgede yaşayan Çinlilerin de yardımı ile Çin polisi sert müdahale etmiş ve önüne geleni tutuklamıştı. Hatta son söylemlere göre, aynı bölgede yaşayan Çinlilerin ihbarı ile gece Türklerin evlerine yapılan baskınlarla, 1500 kişi gözaltına alınmıştı.

Bu kişiler arasından olayların sorumlusu odluları iddia edilen 196 Uygur Türk’ü kurşuna dizilerek idam edilmiş!.

İdam edilen Uygur Trükleri’nin nerede idam edildiği bile bilinmiyor. Hangi kriterlerle bu idam edilen kişilerin, olayları çıkardığı tespit edildi. Bilim ve Teknoloji Çin'de bu kadar gelişti de bizim mi haberimiz yok!

Özellikle Türk toplumları tarafından kutsal kabul edilen cenazelerin bile, ailelerine verilip verilmeyeceği belli değil.

Olaylar sırf bununla bitmiyor. Haklarında bilgi alınamayan 600'den fazla kişinin de akıbeti bilinmiyormuş.

Çin böylesine pervasızca hareket edip, tüm dünyada insan hakları şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan, ABD ve AB ülkelerine meydan okurken, ne Dünya Af Örgütünden, ne İnsan Hakları savunucularından hiç ses çıkmıyor.

İnsanın aklına şöyle bir soru gelmiyor da değil. Biz, bizim medya tarafından yanlış mı bilgilendiriliyoruz? Bir kaşık suda fırtınamı koparılıyor?

Bizim ürettiğimiz salatalığın boyuna bile karışan AB şimdi nerde?

Her yıl onlarca sayfa insan hakları ihlali raporu yayınlayan ve ülkelere insan hakkı notu veren ABD sahi nerde?

Ölenin Türk olması, insan haklarını ihlal sayılmıyor mu?

AB bizim Kürt sorununa gösterdiği ilgiyi, Uygur Türklerinden niye esirgiyor?

Yoksa Çin’den mi çekiniyorlar?