İdeal evlilik -1: Yöneteceğiniz ya da emrine gireceğiniz biriyle evlenmeyin

Evlilik karşıtı biriyim. Haliyle ideal evlilik lafı da anlamsız. Ama biz böyle söylesek de insanlar evleniyor. Bari yanlış yapmasınlar dedik.

Yöneteceğiniz ya da emrine gireceğiniz biriyle evlenmeyin; kavga edeceğiniz biriyle evlenin daha iyi.

Şu şunun karısı, bu bunun kocası değil, eşit konumda iki insan birlikte yaşamaya karar vermişler.

Hani kadını veriyoruz, erkek de alıyor ya; keza erkek beğeniyor seçiyor, erkeğin evine gidiyorsun falan. Bütün bunlar toplumda zaten üstün görülen erkeğe daha bir üstünlük sağlıyor.

Seçen beğenen erkek olabilir ama kabul edecek olan da sensin. Seni emri altına alacak ya da tersine oyuncağın olacak birini seçmeyeceksin. Tanışma safhasında kavga edebiliyorsan (konuşmana/kavga etmene izin veriyorsa) olabilir de, yanında sesin çıkmıyor kuzu gibi duruyorsan yandın! Tabi bunun tersi de doğru.

Güçlü dediğimiz erkek için de durum aynı aslında. Benden korkan, çekinen, emrim altında, benden izinsiz ağzını bile açamayan bir eş beni rahatsız eder. Onu dengim olarak görmem. Dengim olarak görmediğim biri de bana eş olamaz.

Karşıma geçmeli, konuşmalı, cevap vermeli, doğru bulmuyorsa kabul etmemeli, kızmalı, bağırmalı. Ben ancak benim kadar güçlü biriyle muhatap olurum. Emrim altında biri beni rahatsız eder. Hizmetkârım gibi gördüğüm birini karım diye tanıtmaktan utanırım. Emrim altında benden çekinen bir kadınla yatağa bile giremem!

Şimdiki evliliklerin %80’i maalesef böyle. Yani kadın kocasının emrinde. Ben okumamış ev kızı aldım. Normalde emrim altına girerdi. Yapım gereği emrim altına sokmadım. Allahtan o da emir altına girecek bir kadın değildi. Otuz altı yıldır kavga ediyoruz. İstemediği hiçbir şeyi yaptıramadım. Budur işte.

Bazı yumuşak başlı kocalar bunu çok abartıyorlar. Sen onu emrin altına almayacaksın ama o da senin tepene çıkamayacak. Ne emir alırım ne de emir veririm.