İdlib Büyük Oyunun Parçası

Emperyal güç demek; insanların emeğini sömürmek demektir. Kendi çıkarları doğrultusunda insan hayatını bile hiçe saymak demektir. Yalan demektir. Hırsızlık demektir. Adaletsizlik demektir. İnsanları ötekileştirmek bölmek demektir. Hamaset yapmak demektir. Oyun içinde oyun oynamak demektir tıpkı Suriye üzerinden oynanmakta olan Ortadoğuyu değiştirme oyunudaki gibi.

Büyük oyunlar oynanmaktadır emperyal güçler tarafından Ortadoğu coğrafyasında. ABD´nin Irak´ı işgal etmesiyle başlamış olan süreç Kaddafinin katledilmesiyle, İran Irak arasındaki savaş süreciyle devam etmiş, son olarak CIA tarafından oluşturulan ve silah desteği verilen IŞİD YPG El Nusra DEAŞ gibi terör örgütlerinin çatışmaları manifestolarıyla Suriyede farklı etnik gruplar oluşturularak Esat karşıtları güçler oluşturulmuş ve 40 yıldır ABD tarafından hayata geçirilmiş olan PKK terör örgütü ile sürekli mücadele içinde olan Türkiyeyi de dolaylı entrikalarla Suriye, daha doğrusu Ortadoğu bataklığına sokulmuştur.

İdlib´de yaşananlar emperyal güçler tarafından kontrolde tutulduğunun altı kalın çizgileerle çizilmelidir. Kaç askerimizin ttoprağa düşeceği hatta rejim ve rejim karşıtlarının ne kadar zarar göreceği önceden üç aşağı beş yukarı emperyal güçler tarafından adeta belirleenerek bilinmektedir. Emperyal gücün üst aklı tarafından komplo teorileriyle hayata geçirilmektedir.

Burada, CIA tarafından FETÖ ile işbirliği yapılarak neden 15 temmuz darbe girişiminde bulunulduğu da yavaş yavaş anlaşılmaya kapı aralandığını görmekteyiz. Darbe girişimi sonrasında iktidarın seçmen karşıssında daha da güçlendiği ve KHK´lerle sınırötesi hamlelerin (nefsi müdafa haklılığı doğrultusunda) yapıldığını gördük görüyoruz.

İdlib´de savaşın eşiğine getirme durumu (oyunu) tamamen emperyal güçlerin kontrolü dahilinde gerçekleşmiş olduğunu ve asla savaşa dönüşmeyeceğini öngörmekteyim.

Amerika tarafından, önemli isim olan Süleymaninin öldürüllmesi de Ortadoğuyu değiştirme planının bir parçasıdır.

Şunu da söylemek gerekir ki, Türkiyesiz Ortadoğu değişim süreci asla düşünülemez.. Bütün bildiğiniz klasik politika yöntemlerini tüzüklerini unutunuz, tüm poliitikalar ve tüzükler Ortadoğu üzerinedir bundan böyle.