- Kategori
- Şiir
İhtiyar çınar

Bin dokuz yüz yedi yılında doğdun
Gümülcüne’sinde Bulgaristan’ın
Bin dokuz yüz kırk sekiz de vuruldun
Istanca ormanında Edirne’nin
Hakaret ettin diye sen paşaya
Alçakca hileyle geldin tezgaha
Şikayet ettiler seni tartıya
Sebepsizce çarptırıldın cezaya
Alçakların yüzünden ceza aldın
Günlerce haftalarca hapis yattın
Hapis sana azaptı, çok ağladın.
Aldırma gönül diye diye katlandın
Mahpusluktun ömrünün çoğunda
Doğruları söyledin konuşunca
Aldılar içeri , sen susmayınca
Ağarttın saçlarını genç yaşta
Kırk yaşındaki halinden korkardın
Kırk bir yaşında son buldu hayatın
Mücadele ile geçti yaşamın
Ama öne eğilmedi hiç başın
Savaştın aptallarla, yobazlarla
Markopaşa'yla ve Merhumpaşa'yla
Malumpaşa'yla ve Alibaba'yla
Bağımsız özgür bir ülke safında
Sırça Köşk'ün, Kuyucaklı Yusuf'un
Fotoğrafı oldu Anadolu'nun
Bağımsız özgür bir yurt düşü kurdun
Ama kanatlarından vuruldun
Gürledin pınarlar gibi coşkunca
Estin deli rüzgâr gibi sarhoşça
Aşık oldun her güzel varlığa
Kırk bir yıllık mecnun yaşamında
Sen artık yoksun, kara toprak oldun.
Koca dünyada bizi yalnız koydun
İnan bu işte yok senin hiç suçun
Yobazlarca vahşîce katledildin
Bahar mevsimi geldi dışarıya
Çiçekler açmaz oldu yokluğunda
Kırık bir gözlük bir pipo ve şapka
Bıraktın Istanca ormanlarında
M.Armağan BAYRAKTAR
31.08.08 15:11 / İzmir
Bu şiirimi ustam Sabahattin Ali’ye ithaf ediyorum