İkbal Gürpınar’ın şiir dinletisi başka yere alınmalı

En sıcak iller sıralamasında ilk sıralarda yer alan Adıyaman’da, insanlar sıcaklarla âdeta boğuşuyor. Bu sıcaklarda oruç tutmaya çalışanlar, gündüz dışarıya çıkamıyorlar. İftarla beraber kendilerine parklara, bahçelere, programlara ve etkinliklere atıveriyorlar. Adıyaman Belediyesi Demokrasi Parkındaki Ramazan etkinliklerinde de bu yoğunluğu hissedilmek mümkün.

Sıcaklardan kaçabilmek için midir, katılan sanatçılarla bu sene kaliteli ve zengin programlar olmasından mıdır, yoksa insanların gelen sanatçılara olan sevgisinden midir bilinmez; ama ramazan etkinliklerinin yapıldığı Demokrasi Parkı, her akşam tıka basa doluyor.

Her geçen gün insan yoğunluğunun arttığı Demokrasi Parkında, artık mevcut alan kalabalıkları kaldıramıyor. Sadece platformdaki seyirciler programı izlerlerken, ağaçların altında ve çimlerin üzerinde oturanlar, ne yazık ki çıkan sesleri duymakla yetiniyorlar.

Bu sene ki programlar, geçen senelere nazaran çok zengin görünüyor. Yetkililer, bu sanatçıları nasıl buraya getirmeye ikna ettiler doğrusu bilmiyorum. Gelen sanatçılar ve grupların hepsi birbirinden kaliteli ve alanında başarılılar. 

Bu yıl semah ve semazenlerin yer aldığı kardeşlik yemeğiyle start alan Ramazan etkinliklerinden sonra,  her akşam kalabalıklar daha da artıyor.

Bedirhan Gökçe’nin şiir dinletisiyle başlayan kalabalıklar, Türkü baba olarak bilinen Türk halk müziği sanatçısı Fatih Kısaparmak ile zirveye tırmandı. Bu güne kadar görülmedik bir kalabalığa türkü söylenmesiyle, acil ve zaruri ihtiyaçlar bir kez daha hâsıl oldu. Meydanlık ve ağaçların altı da yetmeyince, insanlar kaldırımda oturdular. Bazen, akan trafiğin bile durduğu zamanlar oldu. Büyük bir izdihamın yaşandığı Fatih Kısaparmak’ın konserinde, insanlar arasında dillendirilen ve sitem edilen bazı söylemler vardı. Böyle bir yerin, bu tür etkinliklere yetersiz geldiği, acilen büyük bir konser alanına ihtiyaç olduğu, açık-seçik beyan ediliyordu. Bu yaz gecelerinde, bir nebze olsun bunaltıcı sıcaklardan kurtulmak için geldikleri bir konseri seyredemeden faklı arayışlara yöneliyorlardı. Çocukları konsere getirdiğimde, gördüğüm manzara karşısında şaşırıp, hayretlere düşerek, geri dönmek zorunda kalmıştım.

Herkes gibi Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan’da farkına vardığından; birçok konserdeki konuşmaları esnasında Adıyamanlılara bir müjde veriyordu. Adıyaman Hükümet Konağı ve Adliye Sarayının bulunduğu meydandaki binaların miadını doldurduğundan, söz konusu alan Belediye’ye devri konusunda prensip anlaşmasına vardıklarını, en kısa sürede Adıyamanlıları konser ve diğer etkinlikler için yeni bir alana, meydana, parka, kapalı otopark- artık adına ne derseniz deyin- kavuşturacakları müjdesini veriyordu. İnşallah kısa bir sürede olur diye temenni ediyoruz.

Esas yoğunluk ve seyirci kalabalığı, Ramazan ayının 25. Gecesi Adıyaman’a gelerek bir şiir dinletisi sunacak olan İkbal Gürpınar’ın konserinde olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin, özellikle kadınların gönlünü fethetmiş, tabiri caizse damardan girerek büyük bir hayran kitlesi oluşturmuş olan İkbal Gürpınar şiir dinletisinin yapılacağı meydan olan Demokrasi Parkı etkinlik alanının izdiham derecesine varacak olan insan kalabalığını nasıl karşılayacağı? Alanın yanı sara, ağaçların altı, kaldırım, hatta yolun bile kapanabileceğini düşündüğümüz zaman; gelenlere büyük bir işkence çektirileceğini kanısındayım. Bu insanlara böylesi bir çilenin çektirilmesi ve işkence gibi bir konser seyri yanlış olur.

Peki, ne yapabiliriz/yapılabilir derseniz?

Daha şiir dinletisine 2 gün gibi uzun bir süre var önümüzde. Yetkilerin bir an önce bu şiir dinletisini stadyumda, Hükümet meydanında ya da belirlenebilecek farklı bir meydanda, alanda yapılması gerektiğini söyleyebilirim. Yoksa Adıyamanlılara bu hizmetten çok, bir hezimete dönüşebilir, yapılacak şiir dinletisi.

Hele etkinliklere gelenlerin çoğunluğunu bayanlar ve çocuklar oluşturduğu için, o gecede çok büyük sıkıntılar olacaktır inanın.

Bir sitemde bulunmadan da geçemeyeceğim. Her yıl dışarıdan çeşitli gruplar ve sanatçılar getiriliyor. Belki yüklü miktarlarda paralar ödeniyor, az ödeniyor veya ödenmiyor.

Acaba diyorum, Adıyaman’ımızda hiç bir grup ve sanatçı yok mudur? 

Hep değerlerimizin kıymeti bilinmediğinden dem vururuz ya!

O zaman, neden öz değerlerimiz olan ve içimizde yetişen çeşitli grup ve sanatçı dostlarımıza gerekli imkân sağlanmıyor? En azından niye beraber çıkartılmıyor? Yoksa çok para mı istiyorlar?

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hoıtmail.com