Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
Haber
 

İki acı haber

İki acı haber
 

Bu sabah gazeteyi elime alınca iki acı haberle karşılaştım. Beni 10 yıl öncesine götüren bir olaydı bir tanesi. Teğmen Barış Çakır'ın şehit olduğu yazıyordu. 10 yıl önce ben de Konya Selçuk Üniversitesi'ndeyken tanıştığım ve çok sevdiğim bir üsteğmen pilot arkadaşımın ölüm haberini okumuştum gazeteden, hem de doğum günümde. Uzun süre atlatamamıştım o ölümün şokunu. F-4 pilotuydu ve tabut denilen uçaktı belkide ölüm sebebi. Ölümü için sebebi bilinmiyor dendi, ailesine baş sağlığı dilendi ve giden gitti. O da düşmeden elinden gelenin fazlasını yapmış, son çırpınmalarla fırlatma koltuğunu kullanmak yerine boş bir alana düşmeyi başarmıştı.

Bu sabah aynı üzüntüyü tekrar yaşadım. Gencecik bir teğmenimiz, hayatını hiçe sayıp bir köy halkının hayatını kurtarmıştı. Düşme sebebi söylendiği gibi T37 uçaklarının 1963'den beri kullanılıyor olması olabilirdi ya da pilot hatasıydı. Sebep her ne olursa olsun sonuç çok acı. Ateş düştüğü yeri yakar denecek bir olay değil bu. Hepimizin yüreği yandı. Hepimizin yüreğine ateş düştü. Ailesine, yakınlarına, onu seven herkese sabırlar diliyorum. Ruhu şad olsun. Umarım ilk olmayan bu ölüm son olur.

Diğer üzücü habere gelince. Gelibolu'da 24 yaşında bir gencecik insanın ölüm haberi. Anaokulu öğretmenliği yapan Esin Göçeri Ünver, astsubay kocasının söylediği yalanlar nedeniyle intihar etmişti. Hem evli hem de iki çocuğu olduğunu gizleyip, sonra da genç öğretmen eşinin boşanma talebine karşılık çeşitli baskılarla eşini ölümün eşiğine kadar getirmişti. Gazetedeki habere göre ikili arasında başlayan arkadaşlık zamanla aşka dönmüş ve evlenmeye karar vermişler. Evlendikten sonra yalanı ortaya açıkmasın diye ayrı şehirde ev tutup, istanbul'da kurs göreceğini söyleyen astsubay Ünver'in eski eşi ve çocuğu ortaya çıkınca işler karışmış ve boşanma kararı alınmış. Genç öğretmen dava sırasında kendisine ve ailesine yapılan baskılara dayanamayarak eşine "Daha fazla yaşamak istemiyorum." diye bir mesaj çekerek banyoda kendini asmış. Burada da düşen ateş herkesin yüreğini yakmıştır eminim. Gencecik bir kadın, kimbilir ne hayallerle sevip evlendi. Yaşadığı bu hayal kırıklığını keşke intiharla sona erdirmeseydi de, güçlü bir şekilde o kendini bilmez yalancı insanın karşında dimdik durabilseydi. İntiharı hep zayıflık olarak görmüşümdür. Ama burada ki zayıflıktan öte, ailesini kurtarma çabası. Borçlarını kapatmanın yolu olarak zengin bir ailenin kzıyla evlenmeyi seçen bir adama, istediklerini vermemenin bir yoluydu bu intihar belki de. Ailesi gerekeni yapıp Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuşlar zaten. Adalet nasıl işleyecek ilerleyen zamanlarda görürürüz hep birlikte. Genç öğretmenimizin ailesine de sabırlar diliyorum.

Türkiye Cumhuriyeti nice Teğmen Çakırlar, nice Esin Öğretmenler yetiştirmektedir ve yetiştirecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

 
Toplam blog
: 144
: 2928
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

İzmir Cumhuriyeti'nde yaşıyorum... Sarmaşık Sanat Atölyesi'nde ebru sanatı ile uğraşıyorum. En es..