Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İki Şehir Arasında...

İki Şehir Arasında...
 

Hava çok sıcak! tam öğle saati... güneş dimdik üzerimde ve alabildiğine yakıyordu...

Güneşin önünü kesmek için, elimdeki gazeteyi başıma koydum.. ve garaj yönünden gelecek Çorlu minibüslerinden birini beklemeye başladım...

Erken çıkmış olacagım ki, epeydir beklemedeyim.. tabanlarımın acısını daha şimdiden duyumsayarak ve tam da "topuklu ayakkabılarımı giymese miydim acaba?" diye düşünmeye başlamışken, uzaktan gelen bir minibüs görünce yerimde şöyle bir kımıldadım. hemen yanımdaki arkadaş da hareketlenip valizine bi el attı.. sonra bir kaç adım öne doğru ilerledi

Güya benden önce davranıp yer kapacak. Hayatın her alanında rekabet.. hep öne çıkma pozisyonları.. Eeee... hayat böyle...

Uzağı görme sorunum oldugu için hemen seçemedim. Son anda "Çorlu" minibüsü oldugunu anlayarak telaşla el kaldırdım...

Minibüs hızını alamayarak biraz ileride durdu... İkimiz de aynı anda ilerledik ama arkadaş, kadın olmamın bana vermiş oldugu öncelikle beraber sonraya kaldı ne yazık ki... hafiften bir tebessüm yayıldı dudaklarıma:) "hee işte böyle olur" gibilerinden.

** Şehiriçi hatları dışında uzun zamandır ilk kez minibüse biniyordum.. severim de minibüsleri.. çok şirin çok sıcak ortamlara sahip olduklarına inanırım.. içinde yolculuk yapan insanların birbirleriyle çok çabuk kaynaştıgına şahit olmuşlugum da vardır. Nereden biliyorum? memleketimden...

**

Minibüse adım attıgımız anda konuşmalar kesilip tüm gözler biz yeni müşterilere dikildi. İçerisi loş ve serin... CD çalardan hafif bir müzik yükseliyor.. yumuşak sesli bir kadın eski bir şarkı söylüyor...

"Ne zaman ki kollarında

bir yabancı görürüm,

Ben o zaman sevgilim..

ben o zaman ölürüm..."

Oysa artık hiç kimse, birine duydugu aşktan ölmüyor.. biri bitiyor diğeri başlıyor... Çok çabuk unutuluyor sevenler, sevilenler.

Minibüstekilere şöyle bir baktım... bir geziye, ya da pikniğe giden bi insan topluluğuna dahil olmuş gibi hissettim kendimi. Ve yerime oturmadan önce yol paramı vermek için, şoföre doğru ilerledim.. parayı alırken; "Arkaya otur yenge.. yer var" dedi.. gülümsedim.Türk milleti birbirine akraba zaten biliyorum.. "yenge, abla, teyze, abi..

"Anne..." diye hitap edenler bile var.

Diğerlerinin yanında yerimizi alınca herkes kaldıgı yerden devam etti konuşmasına.. her kafadan bir ses.. dinlemeye kalksa takip bile edemez insan.. en iyisini çarprazımdaki kız yapmış. başını koltugun arkasına atmış, kulaklığını takmış kendi halinde, kendi müziğini dinliyor.. Böyle samimi ortamları severim.. . Müzik... sohbet.. bayıldım.. ikide bir duruyoruz.. indiriyor, bindiriyor falan...

Yanına oturdugum genç kız konuşmayı başlatmak için olmalı ki;
"Sıcaklar da birden bastırdı" dedi gülümseyerek.." anlamadım ilk önce. Sesi çok yavaş çıkıyor.. bir de diğer arkadaşların sesleri ve müzik de olunca işin içinde... "efendim..?" diyerek istemeden yenilettim soruyu. Tekrarladı.. "sıcaklar dabirden bastırdı " demiştim, dedi, gülümseyerek:) "ahh evett.. haklısınız... dedim başımı sallayarak.. birden bastırdı, ne kadar sıcak değil mi? dedim ben de gülümseyerek...

*** Günebakan tarlalarına bakmaya başladım minibüsün perdesini aralayarak. Henüz büyüyememişler.. şöyle birkaç hafta sonra tamamdır.. yüzlerini güneşe dönerek boy atarlar, güzelleşirler.. bakılası bir tablo olurlar en kısa zamanda..

Bu kez Sibel Can CD çalardan hüzünlü hüzünlü;

"ne senin yüzün güldü,

ne içime sindi olmayınca olmuyor...." diyordu.

Olmuyor elbette.. Ne yaparsan yap olmuyor.. her şey olacagına varıyor.

**

Bir dönence bu hayat.. hep yeni baştan.. hep sil baştan.. dengede tutmak zorundayız herşeyi... bir eksiklik, bir hata tüm dengeleri bozabilir aksatabilir.. alt-üst edebilir.

Kadının yumuşak sesiyle söylediği o eski şarkı gün boyu dilime pelesenk oldu.,

"Ne zaman ki kollarında

bir yabancı görürüm,

Ben o zaman sevgilim..

ben o zaman.. ben o zaman ölürüm...."

Biliyorum ki, ölenle ölünmüyor...

hayat kaldığı yerden devam ediyor arsızca.

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..