Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '07

 
Kategori
Motor Sporları
 

İkiteker tutkusu

İkiteker tutkusu
 

Hepimizin yaşamında, yapmaktan keyif aldığımız uğraşılarımız vardır. Hatta birçoğumuzun yaşam biçimi haline gelmiştir. Kimimizin okumak-yazmak, kimimizin doğa sporları yapmak, kimimizin el sanatları, resim, müzik gibi sanatsal uğraşılar v.s. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Benim için ise motosiklet kullanmak bunlardan biri.

İki teker; motosiklet tutkunlarının yabancı olmadığı bir terim. Birçoğumuza, değil kullanmak, seyri bile itici gelir. (Çevremden biliyorum)

16 yıllık motosiklet artçılığı tecrübem var. (Artçı; motosiklette arkada oturan kişi) Artçılık deyip geçmeyin. Motorcuların tabiriyle kum torbası gibi olmak zorundasınız. Motorun üzerindeyken ani hareket etmek, ayağa kalkmak ya da virajın aksi yönüne yatmakla motoru bile devirebilirsiniz.

Motosiklet kullanıcılığım, 2006 yılının Mart ayı içinde bir gün eşimin bana “Sana da bir motosiklet alalım” demesiyle başladı. Önce bir duraladım. Nereden çıkmıştı ki bu fikir durup dururken? Gerçekten daha önce neden aklıma gelmemişti ki motosiklet sahibi olmak ve kullanmak? “Tamam” dedim. Eşimin Honda CBF 500 cc Motosikleti var. Bana da, ilk kez kullanacağımdan pratiklik kazanmak ve hâkimiyet kurmak adına beygir gücü çok güçlü olmayan, 150 cc scooter tipi bir motosiklet alma kararı çıktı ortaya. Her ne kadar bir yaşımdan beri bisiklet tepesinden inmeyen biri olarak denge sorunum olmamasına rağmen, bu iş çok daha ciddiydi. Küçük bir araştırmanın ardından Honda Dylan marka bir motosikletim oldu. Ancak belki de motoru satın almadan önce yapmam gereken, A–2 sınıfı Sürücü Belgesine sahip olmaktı. B Sınıfı ehliyetim olduğundan fark sınavına girmem yeterliydi. Hemen başvuru işlemlerime başladım. Temmuz ayı içinde yapılan yazılı sınavdan 96, bir ay sonra Ağustos ayında yapılan direksiyon sınavından da 93 alarak başarıyla A–2 Sınıfı Sürücü Belgeme sahip oldum. Artık Trafiğe çıkamamamdaki en büyük etkenlerden biri de ortadan kalkmıştı.

Tabi sadece sürücü belgesi ve motosiklete sahip olmak yetmiyor. Tam donanımlı ve koruyucu giysilere de sahip olmak zorundasınız. Kask, mont, pantolon, böbreklik (bellik), ayakkabı, koruyucu eldiven ve benzeri birkaç malzeme daha. Bunları sağlıklı ve uzun süreli motosiklet kullanmak adına temin etmeniz gereken ve her motosiklete bindiğinizde üzerinizde bulunması gereken giysiler. Çünkü motosiklet kullanırken başınıza gelebilecek en küçük bir kaza, büyük yaralanmalara hatta geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına neden olabilir

Türkiye şartlarında, motosiklet kullandığım şu 11 ay içinde öğrendiğim çok şey oldu. Maalesef millet olarak motosikleti taşıttan saymıyoruz. Ne sürücülerimiz ne de yayalarımız. Öyle ki; önümüzdeki arabaya yol veriyoruz ve arkadan gelen motosiklet ise hemen onun önüne atlayıveriyoruz. Sonra da “görmedim ki” diyerek çıkıyoruz işin içinden. Ya da bayan olduğumuzu gören bazı sürücüler yolda sıkıştırıyor. Tam tersi, yol veren ya da yolda bir sorun olduğunda yardımımıza koşanlar da yok değil ama azınlıktalar.

Eşim çok eski sürücülerden. En az 25 yıllık tecrübesi var. Gazetedeki özellikle motosiklet haberlerini ve motosiklet dergilerini de takip eder. Aldığı bir motosiklet dergisinde, bayan motosiklet kullanıcılarının bir araya geldiği bir internet forum sitesi dikkatini çekmiş. (www.womenriders.net) Dergiye de yazan bu arkadaşımın msn sini ekledim. Bir mail atarak da kendimi tanıttım. Sağ olsun Başak da beni ekledi. Her hafta Perşembe günleri dönüşümlü olarak bir Avrupa ve bir Anadolu Yakasında olmak üzere toplantıları varmış. Hemen ilk toplantılarına katıldım, tanıştım. Hepimizin ortak yanı bayan oluşumuz ve motosiklet sevdalısı olmamız. Katıldığım toplantılardan birinde de bir başka motosiklet forum sitesinin varlığımı öğrendim. Cbfturkiye.org Honda cbf grubu motosiklet severlerin üye olduğu bir forum. Onların toplantıları da, haftanın Çarşamba günleri. O grubun da birer üyesiyiz eşimle. Ailece çok güzel bir ortamın içinde buluverdik kendimizi. Çok seviyeli, birbirinin yardımına koşan, paylaşan, sorunlara ortak olup çare arayan ve etkin bir grup. Yağışlı olmayan kuru havalarda toplu sürüşle gezilere gittik. Mesela 2006 yılının Eylül ayı içerisinde 21 motosiklet olarak İstanbul Anadolu yakası çıkışlı, Lüleburgaz-Tekirdağ Gezisi gerçekleştirdik. Riva, Ağva, Ballıkayalar’a gezi ve piknik düzenledik. Havaların izin verdiği müddetçe de devam edeceğiz. 23 Nisan ve 19 Mayıs Günlerinde de büyük bir organizasyonla Ankara’ya gideceğiz. Şimdiden bana heyecanı düştü.

Aslında motosiklet birçok yönden avantajlı. Gazetelerden birinde “İstanbul’daki Trafik Sorununa Nasıl Önlem Alınabilir? ” konulu bir anket düzenlenmişti ve ben “Motosiklet kullanımı özendirilmeli” şeklinde bir öneride bulunmuştum. Çünkü diğer taşıtlara oranla çok daha ekonomik, park sorunu yok, diğer taşıtlar kadar trafikte yer tutmuyor. Zamandan kazandırıyor. Dahası çok keyif veriyor.

Ama her şeyden de önce, toplum olarak bilinçlenmeliyiz. En başta da Eğitim geliyor. Motosiklet kültürünü ve güvenli sürüş tekniklerine uyarak kullanımı geliştirip yaygınlaştırabilirsek trafikte bu kadar çeşmekeş yaşamayız.

Ve, siz de o rüzgârın tadını alsanız vazgeçemezsiniz.

Herkese sağlıklı sürüşler. Tekeriniz yerde, gözünüz yolda olsun…

 
Toplam blog
: 25
: 3061
Kayıt tarihi
: 02.11.06
 
 

Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. İkinci üniversite kapsamında İstanbul Üniversit..