- Kategori
- Eğitim
Ilgaz'ın zirvesinde
Hitit güneşi motifleriyle bezeli ana kapı açılınca çiçekler içindeki yol bizi ana binaya götürdü. Sıcak bir ilgiyle karşılayan yetkililerle birlikte, sosyal tesislere geçtik. Tek katlı, çiçekler ve yemyeşil çam ormanı içindeki sosyal tesislerde; öğretmeni, öğrencisi, konuklarıyla öğle yemeğini birlikte yedik. Bahçedeki çay sohbetimiz, gösterilen ilgi ve yemyeşil bir doğa içinde bir tatil köyünde olduğumuz duygusunu yaşadık burada. Halbuki burası bir okul. Üstelik de, bir meslek okulu. Elektrik, elektronik, inşaat, bilgisayar, makine atölyelerinin bulunduğu, bilgisayar teknolojisi ve programlama, elektrik, endüstriyel elektronik, radyo televizyon tekniği, inşaat, makine, muhasebe, işletme, ve çocuk gelişimi bölümlerinden oluşan bir meslek okulu. Kocaman yemyeşil bir orman içine yayılmış, yemyeşil ortama uysun diye çimlendirilmiş, futbol sahası, tenis kortu, basket ve voleybol sahaları, sauna, kapalı spor salonu, kros parkuru, çiçekler içinde kaybolmuş öğrencievi, kütüphane, sinema salonu yurtlar ve yemyeşil bir ormanın içinde kaybolmuş bu mekanları birbirine bağlayan çiçekli yollar, berrak suları ile akan şelaleler ve çiçeklerle süslemiş havuzlar. Burası Ankara Üniversitesi, Kastamonu Meslek Yüksek Okulu. Kentin hemen bitiminde oluşturulmuş örnek bir eğitim kampüsü. Bir eğitim kurumunda olması gereken temiz, düzenli ve bakımlı bir tatil köyü havasındaki bu ortamı yaratanların başında okul müdürü, Prof.Dr. Bahri Gökçebay, okuluna ve kendisine yaraşır bir etkinliği sürdürüyor bu günlerde, Rıfat Ilgaz Sempozyumu’nu.
Güneşli bir bahar havası, yemyeşil ortam ve binbir çiçekli okulun bahçesindeki güzelliğe Kültür Merkezi’ni dolduran Anadolu’nun her yanından gelmiş; şair, yazar, sinemacı, tiyatrocu, eğitimci, gazeteciler katılmış. Onları ağırlayan, salonlarda dinleyen, alkışlayan; öğretmenler, öğrenciler, Cideli, Kastamonulu aydınlık yüzlü insanlar.
Bütün bu insanlar bu toprakların yetiştirdiği şair ve yazar Rıfat Ilgaz Sempozyumu için buradalar. Bina girişi, Rıfat Ilgaz’ın posterleri, resimleri ve kitaplarıyla süslenmiş. Salonlarda onun, kişiliği, şiirleri, öyküleri, romanları, tiyatroları, filmleri, gazeteciği ve onurlu yaşam mücadelesi anlatılıyor. Başta okul müdürü, Prof. Dr. Bahri Gökçebay olmak üzere tüm okul; öğretim görevlisi, öğrencisi, çalışanıyla konuklarını ağırlamak için güler yüzle koşuşturuyor, onları, tatlı dille ağırlıyorlar.
Konuşmaları biten yazar, şair, eğitimci, bilim adamı, sinemacı, aydınlar kent turlarına çıkarılıyor. Yemyeşil bir vadiye kurulmuş kentin Kastamonu Kalesi’nde, Hititlerden eskiye sarkan tarihi anlatılıyor. Kastamonu Konakları gezdiriliyor. Konaklardaki yaşam, tek tek dillendiriliyor. Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk ve Şerife Bacı Anıtı önünde, Kurtuluş Savaşı’ndaki kadınlarımızın özverili katkıları dillendiriliyor. Atatürk’ün:” İşte buna şapka denir.” söylemiyle başlayan kılık kıyafet devriminin başlatıldığı günlere uzanılıyor. Kent; tarihi , kültürü, yaşama biçimiyle bir oya gibi işleniyor beyinlere. Kastamonu Meslek Yüksek Okulu; Valilikle, Ticaret Odası’yla birlikte tüm eğitim kurumlarına ve illere örnek olacak bir kütür ve tanıtım çabasını başarıyla gerçekleştiriyor.
Üç gün süren sempozyumun sonucunda; şairler, yazarlar, tüm konuklar Rıfat Ilgaz’ın doğum yeri canı kadar sevdiği Cide’ye gidecekler. Karadeniz’in kıyısındaki Kastamonu’nun bu güzel ilçesinde, Rıfat Ilgaz yeniden anılacak. Onun yaşadığı ev, yürüdüğü sokaklar, adına düzenlenen park, uzun plajı ile bahar yeşillikler içinde kaybolmuş Cide gezdirilecek. Sarı yazmalı kızlar onun şiirlerini dillendirecek, çocuklar kitaplarını okuyacak, gençler oyunlarını oynayacaklar.
Örnek bir eğitim kurumunu, örnek bir kültür etkinliğini yaşamanın tadıyla dönüyoruz Kastamonu’ndan. Yolumuz Ilgaz dağlarına sarıyor. Ilgaz Dağı görkemli. Yemyeşil çam ormanları ile kaplı.Yamaçlara tutunmuş bilek kalınlığındaki çamlar, uzayıp gidiyorlar gökyüzüne doğru. Mayıs ayındayız. Baharın coşkusu dağlara dek sarmış. Fakat Ilgaz’ın zirvelerine ulaşamamış henüz. Zirveler, karlarla kaplı. Bembeyaz kar öbekleri yol kenarlarında da çıkıyor karşımıza. Bir de çamlıklar arasına yerleştirilmiş Ilgaz Dağı Tatil Köyü. Çamların arasındaki yolumuzu vadileri dolduran sisler kesiyor. Sisler içindeki vadileri bulutlara değen zirveler selamlıyor. Biz de, ”Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın” diyen Rıfat Ilgaz’a, Ilgaz, sen Anadolu’nun yüce bir ozanısın yinelemesiyle katılıyoruz.