Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '07

 
Kategori
Kitap
 

İlk Kahramanım Cin Ali

İlk Kahramanım Cin Ali
 

Onunla minik bir çocukken henüz hayatı anlamaya çalışırken tanıştık.Sizin yaşınızda benim gibi yolun yarısına doğru meyletmişse. Hayatınızda Şeker Portakalı’ndan, Küçük Prens’ten bile önce okuduğunuz ilk kitap Cin Ali’dir.


Cin Ali; Cin Ali’nin Atı, Cin Ali’nin Topu, Cin Ali’nin Topacı, Cin Ali’nin Karagözlü Kuzusu, Cin Ali’nin Oyuncakları, Cin Ali Okula Başlıyor, Cin Ali Okulda, Cin Ali Çocuk Bahçesinde, Cin Ali ve Berber Fil, Cin Ali Kır Gezisinde gibi paket lastiğiyle sarılı10 kitaptan oluşan okuma egzersizi kitaplarıdır. Cin Ali o zamanlar herkesin çocukluk kahramanıydı. Rasim Kaygusuz tarafından yazılıp 1973 yılında piyasaya sürülmüş ve birkaç kuşağın bilinçaltını derinden etkilemiştir.


Okumayı bir çırpıda sökenler için çok sevilen, ancak okumayı sökemeyenler için bir işkence kitabı olarak tarihte yerini almıştır. Cin Ali lakabının aksine hiç cin değil, aksine saygılı, akıllı bir çocuktu. Başından hiç çıkarmadığı kasketiyle okuma-yazma öğrenme çabalarımızın tek dert ortağı olmuştu. Hepi topu bir çöp adamdı, kendisi arkadaşları ve ailesiyle minik dünyamıza konuk olan ilk roman kahramanıydı.


Gözlerimi kocaman açıp her sayfada yeni bir macerayı okurdum. Okumayı öğrenmek adına o saman sayfalarda ne çok ter dökmüştük. 2 satırlık yazıları ancak beş dakikada okuyup sonra kendimizi dünyayı kurtaran adam sanırdık. Ben en çok Cin Ali’nin zayıflığına üzülürdüm. Her çocuk gibi yemek yüzünden annemi bunalıma soktuğum için annem tarafından “yemek yemezsen Cin Ali gibi sıska olursun” baskılarına maruz kalırdım.


Şimdilerde okuma yazma öğrenenler Cin Ali’yi tanımıyorlar, çünkü yeni sistemde Cin Ali yerini farklı kitaplara bıraktı. Ama eminim Cin Ali bu dönemde yayınlansaydı; Cin Ali OKS’ye hazırlanıyor, Cin Ali Clubber, Cin Ali ve İpod’u, Cin Ali Yoga’ya Başlıyor, Cin Ali’nin Play Station’ı gibi varyasyonları olurdu.

 
Toplam blog
: 44
: 1522
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

Hayat akıp giden upuzun bir ırmak, bu ırmakta bazen bir akıntıya koyveriyoruz kendimizi, nereye çarp..