İlköğretimlerdeki yazılı sınavları kaldırılmalı mı?

Bence kaldırılmalı ve her dönem yapılacak merkezi sınavlarla bu adaletsizliğe son verilmelidir. SBS sınavı ile beraber ilköğretimlerdeki akademik not ortalamasının %25’i öğrencilerin bu sınavdan alacakları puana ilave edilecek. Bu uygulamanın amacı ilköğretim öğrencilerinin okulu boşlamalarının önüne geçmek ve dershaneciliğin önünü kesmek olarak belirlenmişti. İyi niyetle hazırlanmış doğru bir uygulama olduğunu düşünelim.

Ancak oğlumun matematik dersinde yaşadığı bir olayı anlattığımda bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğunu göreceksiniz.

Oğlumun matematik dersi I. Yazılısının 43 olduğunu öğrenince hem üzüldüm hem de bunun nedenini öğrenmek için öğretmenini ziyaret ettim ve bir veli olarak oğlumun kağıdını görmek istediğimi söyledim.

Öğretmen, öğrencilere kağıtlarını dağıtıp öğrencilerin hatalarını görme fırsatı vermediği ve onların bu haklarını kullanmasına engel olduğu gibi bana da aynı engeli çıkardı. Kendisinin belli bir mesleki deneyiminin olduğunu, kesinlikle hata yapmadığını ve çocukların hatalarını not aldığını ve onlara sözlü olarak bu tür hataları tekrarlamamalarını söylediğini aktardı. Hatta o kadar adil bir öğretmendi ki bir an karşımda gözü bağlı, elinde adalet terazisi olan ve adalet dağıtan, hukuk ve demokrasi derslerinde görmeye alışkın olduğumuz “Adalet kızı” var sandım

Peki öğretmenim diyerek II. Yazılı sınavının sonucunu bekledim. II.Sınavda da oğlum ancak 63 alabilmişti ve bu durumdan iyice gerildim ve tekrar öğretmeni ile görüştüm. Çünkü ortada bir tutarsızlık vardı. Oğlumun geçmiş yıllardaki akademik başarısı şu an aldığı notların üzerindeydi ve bu durum devam ettiği dershanede girdiği sınavlardan aldığı sonuçlarla, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sınavlarından aldığı sonuçlarla da örtüşmüyordu.

Ama öğretmenle görüşmemin bir yararı olmadı. Aynı mükemmel ve hatasız öğretmen karşıma dikilmiş, çocukların hatalarını sözlü olarak onlara aktardığını ifade etmeye devam ediyordu. Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali III. Yazılı sınavını bekledim ve oğlum bu kez 68 almıştı.Yani istikrarlı bir yükseliş vardı ancak bu benim için yeterli olmamıştı. III. kez oğlumun kağıdını görmek istemem ve bunun bir hak olduğunu ifade etmem de işe yaramadı. Öğretmenle aramızdaki ipler iyice gerildi. Ve ben de kendisine bir veli olarak hemen orada not verdim

Bir dönem içinde mazeret izni kullanma başarısı 95

Sağlık ve sevk raporu almak becerisi 100

Derslere geç girme alışkanlığı 95

Ders anlatmak yerine derste çocukları ödevlendirme:95

Dersi etkin ve verimli kullanma 70

Konuları kavratma 70

Öğrencilerin sevgisini kazanma onları derse

Hazırlama başarısı 60

Velilerle iletişim ve insan ilişkileri 50

Hatırlayamadığım kriterler ve notlar da var .

Tabi öğretmen de benim bu notlarım karşısında bozuldu ve irtibat iyice koptu.

Oğlumun yazılı kağıtlarını görmemin bir tek yolu kalmıştı o da idareye bir dilekçe ile müracaat etmek. Aynen öyle yaptım ve bir komisyon kurularak kağıtların tekrar incelenmesini istedim. 43 olan I. Yazılı 55, 63 olan II.yazılı 70 oldu. Komisyon üyeleri de aynı okulda görev yapan diğer matematik öğretmenleri idi.

Diyeceğim şu ki, aynı okuldaki öğretmenler bile aynı kağıda farklı puanlar verebiliyor ve çocuğunuz bu durumda mağdur olabiliyor. Siz artık tüm okullardaki ve branşlardaki haksızlıkları düşünün. Ayrıca ben de bir öğretmen olarak oğlumun durumunu takip ettiğim ve ilgili bir veli olduğum halde bunları yaşadım.Velisi olmayan veya velisi hiç okula uğramayan nice öğrenciler var bu tür mağduriyetleri yaşayan.

II. Dönem ki kuşkum bu yaşananlardan sonra öğretmenin oğluma karşı ne kadar objektif olabileceği.

Bir vatandaş olarak bizim de öğretmen seçme ve öğretmenlere belli kriterlere göre not verme hakkımız olsa fena mı olurdu. Ama onlar bizim çocuklarımızı değerlendirme hakkına sahipken biz onlara karne veremiyoruz... Ben de bir öğretmenim. Asla mükemmel olduğumu düşünmüyor ve hata yapabileceğimi mağduriyetlere yol açabileceğimi düşünüyorum. Mesela böyle bir uygulama olsaydı kaç öğrenci beni seçerdi merak ediyorum. Veya karnem nasıl olurdu. Beni seçenlerin sayısına, aldığım notlara göre kendime çeki düzen verirdim. Kırık not almanın ne demek olduğunu görür öğrencilerimle empati kurardım.